İbrahim Ethem, önce şehvet, kin, öfke, kibir, haset, benlik,ünvan, onur ve dünya sevgisinin hizmetkarı olan nefsi duygu ve arzularının kontrol altına alınması için mücadeleye başladı. Özellikle, yıllarca sultanlık yaptığı için lüks yaşama koşullarından kurtulmak istiyordu. Bir nevi bağımlı olduğu yaşama koşullarından kurtulması lazımdı. Duygularını kontrol altında tutmak için devamlı mücadele etti. Benliğinden kaynaklanan onurunu kırmak için günlerce, aylarca sırtında odun taşıyarak, halkın yoğun olduğu yelerde satıp, yoksullara dağıttı. Bir gün İbrahim Ethem’e birisi geldi ve “Ey İbrahim sana özenyorum, sen insanların peşinden koştuğu dünya zevklerini terk ettin. Hakikat yolunu seçtin. Ben de bu yolu seçmek istiyorum ancak dünya tutkusundan kurtulamıyorum. Yaptığım tövbeleri bile tutamıyorum. Bana tavsiyede bulun” deyince İbrahim Ethem o kişiye şu beş tavsiyede bulundu. Tavsiyeler şunlardır;
“Bir günah işleyeceğin zaman, Allah’ın yarattığı rızkı (gıdaları) yeme. Çünkü hem onun yarattığı rızıkları yiyeceksin, hem de ona isyan edeceksin. Bu olmaz ve insanlıkla bağdaşmaz.” İzahına ve yorumuna gelince; Allah’tan başka kimse rızık yaratamaz. Zariyat Suresi’nin 22. Ayeti’nde Allah şöyle buyuruyor; “Rızkınız, göktedir ve size vaat edilen şeyler de göktedir.” Bu şu demektir, Bir fabrikaya enerji ağlayan hatlarda ya da enerji üretim merkezinde, bir arıza olursa fabrika karanlığa bürünür ve üretim durur. Dünyaya enerji sağlayan hatlar da atmosferde yani enerji üretim merkezinde (güneşte) bir arıza olursa, dünya karanlıklara bürünür, üretim durur. Tek bir bitki dahi yetişmez. ve dünya aşırı soğuk buz kütlesine dönüşür. Onun içindir ki rızkımızın, enerji kaynağı göktedir. Okyanusların suları, denizler ve göller güneş enerjisi ile buharlaşıp atmosfere karışır. Atmosferdeki yüksek, alçak basınçların oluşması güneş enerjisine bağlıdır. Bitkilerin havadan aldığı karbondioksiti, oksijene ve karbonhidratlara dönüştürmesi güneş enerjisine bağlıdır. Şimşeklerin çakması, azot gazının parçalanıp suda çözümlenmesi ve yerdeki elementlerin birleşip bitkilere mama (gübre) olması güneş enerjisine bağlıdır. Bu itibarla Rabbimiz; “Ya Muhammed de ki; gökten ve yerden size rızık veren kimdir” buyurmaktadır. Yunus Suresi Ayet 31.
İbrahim Ethem’in tavsiyelerinde gizli olan ve gizliliği imanla aşanların anladıkları gerçek şudur; melekler, insanlar ve cinler bir araya gelip güç birliği yapsalar, tek bir karıncanın bile rızkını yaratamaz ve yerde tek bir ot bitiremez. Onun için Allah’ımız Mülk Suresi’nin 21. Ayeti’nde “Allah size verdiği rızkı keserse, size kim rızık verebilir” buyurmaktadır.  
DEVAM EDECEK. TAKİP EDİNİZ.