SON DAKİKA
Hava Durumu

SARAY, KONFOR, SALTANAT VE SULTAN (1)

Yazının Giriş Tarihi: 21.01.2021 17:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.01.2021 17:53
Gelin birlikte, saray ve konforu, debdebe ve gösterişi terk edip, Hak yola revan olan İbrahim Ethem Hazretleri’nin hayatına göz atalım.. O günahlardan sakınan, adil şekilde İslam hukukunu uygulayan, yoksulları gözeten ve halkı tarafından çok sevilen bir Sultan, bir Devlet Başkanıydı. Bir gece sarayın çatısından gürültüler, sesler geldi ve biraz sonra muhafızlar iri yapılı bir adamı yakalayıp Sultan’a getirdiler. İbrahim Ethem, öfkeli bir halde “Sen kimsin? Gecenin bu vaktinde de benim sarayımın çatısında ne işin var” deyince, adam “Sultanım, ben deveciyim. Bir devem kayboldu, onu arayacaktım” diyince, bu söze çok kızan İbrahim Ethem “Be adam sen deli misin? Sarayın çatısında deve aranır mı” diye adama bağırdı. Adam, gayet sakin gülerek, “Ey sultanım, sen bunca konfor, debdebe ve gösteriş içinde cenneti arıyorsun da, benim çatıda deve aramama niye kızıyorsun” dedi ve kayboldu.
İbrahim Ethem bu olayı İlahi bir mesaj, bir uyarı olarak algıladı ve çok duygulandı. O geceyi uyumadan geçirdi. Olayın şokunu uzun süre üzerinden atamadı. Sarayda iyice sıkıldı. Av bahanesiyle ormana gitmeye karar verdi. Hizmetçilerine ve korumalarına atların hazırlanması için emir verdi. Atlar hazırlandı ve kırk tane korumasıyla yola çıktı. Ormana yaklaşınca korumalarına “Siz bekleyin” diyerek tek başına ilk defa ormana daldı. Babası Ethem de sultan olduğu için, İbrahim sarayda büyümüş, ilk sefer tek başına ıssız bir ormanda,ü yırtıcı hayvanların da çok olduğu bir yerde dolaşacaktı. Etrafı seyrederken kuş sesleri duydu. İlgisini çekti. Kuşların “Allah Allah” dediğini hissetti. Onlarla birlikte Allah’ı zikretmeye başladı. Rahatlamıştı, geriye dönmek istedi, ancak dönemedi. Farkına varmadan çok uzaklaşmış ve ormanda kaybolmuştu. Gerçekten yalnız kalmıştı. ‘Orman bana mezar mı olacak’ diye düşünürken çok yorgun düşmüştü. İyice acıktığı için, ‘Bir kaç lokma atıştırayım belki kendimi toparlarım’ diyerek, azık çantasını alıp, atından indi ve yere oturdu. Çok susamıştı. Yakından su sesi duydu ve su almak için dereye inerken, aniden bir kartal gelip azık çantasını kaptı ve uçup yakındaki bir tepeye kondu.
İbrahim Ethem yalnızdı ve azık çantası da gitmişti. Her şey tersine gidiyordu. Yavaş yavaş tepeye tırmandı. Gördüğü manzara acayipti. Açlığını bir anda unuttu. Elleri, ayakları ağaca bağlanmış bir adam sırt üstü yatıyordu. Kartal da gagasıyla parçaladığı ekmek parçalarını adamın ağzına veriyordu. Kartal uçup gidince İbrahim Ethem adamı çözü ve kimliğini sordu. Adam,”Ben tüccarım, iki gün önce şu boğazdan geçerken yol kesiciler kervanımıza saldırdılar, mallarımızı alıp arkadaşlarımı öldürdüler Beni de vahşi hayvanlara yem olayım diye bu ağaca bağladılar” dedi. Sonra da Allah’a çok yalvardığını, onu bu kartalı gönderdiğini söyledi.
İbrahim Ethem gördüklerinden sonra Allah’ın tek ve gerçek sultan olduğunu anlayarak, dünyadaki Sultanların bir kukla olduğuna inandı ve bir daha Belh şehrindeki saraya dönmedi. İlahi aşkla baş başa yaşamaya başladı.
DEVAM EDECEK. TAKİP EDİNİZ.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.