Kıymetli Okuyucularım,

İhanetler, gafletler, dalaletler ve bunlara göz kırpan hatta zemin hazırlayan siyasi ve politik olaylar konuşması ve Türk Milletini aydınlatması yanlışlıkların deşifre edilmesi, uyarılması noktasındaki kurumların başında gelen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın susması ya da susturulması ne kadar manidar değil mi? Fethullah Gülen 9 Şubat 1998 günü papayı ziyaretinde sunduğu mektupta papalık misyonunun bir parçası olmak üzere huzurda bulunduğunu ilan etmiştir. Bu mektup 10 Şubat 1998 tarihinde Zaman Gazetesi ve Aksiyon Dergisi’nde yayınlanmıştır. Dinler arası diyalog papalığın II. Vatikan Konsilinin 4. Oturumunda kabul edilen Nostra Atca diye bilinen maruf konsil metninde aktarılan ve 28 Ekim 1965’te papa VI. Paulan onayı ile ilan edilen papalığın 3 bin yıl hedefi olarak açıkladığı Asya’nın Hıristiyanlaşması projesinin bir yöntemidir. Yani papalığın çağdaş Hıristiyanlaşma ve misyonerlik usulüdür. Burada çok önemli bir husus vardır. Müslümanların kalbinden ve Kelime-i Tevhitte İslam’ın temel nüknü olan Hz. Muhammed’e olan imanı sökme gayreti kişiyi İslam dairesinden çıkartır. Köfre sürükler 1998 senesinde papaya yazılan ve Müslümanların aciz olduğundan bahisle Dinler arası diyalog çalışmalarına destek vermek istenen mektuplar yapılmak istenen milli ve dini bütünlüğümüzü yok etmek olduğu ısrarla anlatılmıştır. 1998 senesinde önemli kanaat önderlerine sivil toplum örgütlerine, siyasi parti liderlerine belgelerle dosyalarla bu tehlike anlatılmıştır. O dönemde yükselen yıldız olan Nurculuk hareketine karşı söylenenler dinlenmemiştir. 15 Temmuz 2016 darbe ihanetinden sonra birileri ikna olmuştur. Bu bağlamda Süleyman Demirel, Turgut Özal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan mutlaka sorgulanmalıdır. Kurulacak bir FETÖ komisyonu herkesi sorgulamalıdır. Açılan FETÖ borsaları ortada dolaşan paralar bilinmelidir. Adalet rezil olmaktan kurtulmalıdır.

DEVAM EDECEK…