Kıymetli okuyucularım
Bugün 20 Aralık 2021 Pazartesi ekranlarda Dolar'ın, Türk lirası karşısında 17 lira 45 kuruş olduğunu, Euro'nun 19.75, altının gramının 1000 (bin) TL olduğunu okuyor ve görüyoruz. Başta ev hanımları olmak kaydıyla öğrenciler dahil herkeste bir endişe ve tedirginlik var. Uygulamaya bakılırsa haksız da sayılmazlar. Okul kantinlerinde bir öğrencinin öğle vaktinde karnını doyurması için en az 20 lira harcaması lazım. Kırtasiyelerde fiyatlar fırlamış. Bir dönem önce 2 lira olan kalem şimdilerde 6 lira olmuş. Tereyağının kilosu 120 lira, zeytinyağı 50 lira, ayçiçek yağının kilosu 30 liraya dayanmış. Temizlik ürünleri tavan yapmış. Ekmek dahil bütün gıdalar (pirinç, bulgur, mercimek, makarna, yufka, nohut, kuru fasulye ve diğerleri) el yakıyor. Giyim eşyaları, elektronik, doğalgaz, tüp, kömür, odun, benzin, mazot hepsi de uçmuş. Bu karmaşık ortamda insafı kurumuş fırsatçılar adeta göbek atmaktadırlar. Zemin stokçuluğuna, fahiş zamlara, modern hırsızlığa müsaittir. Üretici ise perişandır. İthal ürünler belli kırmıştır. Gübre ve yemlere yapılan zamlar çiftçiyi mağdur etmiş ve üretmekten soğutmuştur. Bunun neticesinde ekonomik buhran diyebileceğimiz piyasa dalgalanmaları başlamıştır. Bu dalgalanmalar da günübirlik zenginler türemiştir. Atalarımızın bir sözü varz "Hesapsız kasabın masat elinde kalır" demişler. Aynen öyle olduk. Maksatları dışında yapılan harcamalar ve israflar toplumu geldi. Bir de bunların yanına siyasi rekabetler ve siyasi çekişmeler eklenince vaziyet daha da içinden çıkılmaz bir hal aldı. Yapılan mücadeleler milli paramız olan Türk lirasını istenen seviyeye getirmedi. Kim abdal değil. 17 liralara varan Dolar 19 liralara ulaşan Euro ve bin lira yükselen 1 gram altın, 700 liraya inse, Dolar 13 lira, Euro 15 lira olsa yüzler gülecek mi? Hayır gülmeyecek. 2021'in 1. ayında 7 lira olan Dolar, 9 lira olan Euro 400 lira olan gram altın ne oldu da buralara yükseldi? Kazananlar kim ya da kimler oldu? Ben direkt yollardan dolaylı olarak bu necip milleti soyanlar, Amerika'dan Avrupa'dan mülk alanlar, çifte vatandaşlık hakkı kullananlar az da olsa bilinmektedir. S. Ahmet Arvasi (Mekanı cennet olsun), hocamızın tabiriyle, "Müslüman Türk milleti tembel değildir. Dinamiktir ve çalışkandır. Her dönem her sahada dahiler yetiştirmiştir. Ancak içten ve dıştan maruz kaldığı yıkımlara engel olacak teşkilatlanma tam olarak yapılmamıştır" diyor. Birileri çok çirkin ve bilinçli bir şekilde  Türk insanını başta gençliğimiz olmak üzere lüks, israf, moda, eğlence, şiddet ve cinselliğin kucağına itmiştir. Sonra da ekonomisini ve kültürünü istismar ederek tekeline almıştır. Ormanı kesen baltanın sapı, ormanı yakan kibritin çöpünün ağaç olması gibi Türk milletinin soyup soğana çevirenler, milli ve dini değerleri istismar edenler de yine bizden görünenlerdir. Önce karıştır sonra barıştır formülünü kullananlara çok dikkat etmek lazımdır. Ekonomi ile birlikte ahlaki çöküşümüz de söz konusudur.