Kıymetli okuyucularım.
Paranın çok eski bir tarihi vardır. Yükte hafif değer itibarı ile ağır olan para günümüzde önemini daha da arttırmıştır. Günümüz ekonomisinde nakit para ve mübadele açısından paranın değeri farklı boyutlar kazanmıştır. Merhum Abant Arvasi “Türk İslam Ülküsü isimli önerisinin 2. Cildinin 170.ci sayfasında şu tespiti yapmıştır. Unutmamak gerekir ki iyi para değer ölçmeye yaramalıdır. Sonrada şunu ekliyor. Milletler paralarının değerlerini korumak için istikrar sağlayıcı tedbirler almak zorunda bırakılmalıdır. Aksi halde tarif edilmeyen yahut belli bira ağırlıkta ve ayarda bir altın külçesine göre atantlaştırılmayan(belli ölçüde tutulamayan) para yalnız fiyat dalgalanmalarına emek ve hizmetlerin sömürülmesine fırsat hazırlamakla kalmaz cemiyeti buhranlara sürükler tasarruf ruhunu yıkar. İnsanların satın alma gücünü çökertir. Kıymetli okuyucularım. Türk lirası bizim milli paramızdır. Ancak satın alma ve değer bakımından gücünü kaybetmiştir. Mesela 1 gram altın almak için 1020 Türk lirası 1 Euro almak için 19 Tl, 1 Dolar almak için 18 Tl, hatta 1 leva(Bulgar parası) almak için 10 Türk lirası ödemek zorundayız. Halbu ki para her çeşit alış veriş için müsait olması gereken bir değerdir. Türk lirası üzerinden sıfırlar atılmasına rağmen değerini koruyamamıştır. Ekonomik değerini ve alım gücünü son derece zayıflatmıştır. 200 liralık kağıt paralar basıldığı dönemde 110 Dolar alırken bugün 200 liraya 13 dolar alabiliyoruz. Elin Bulgarı 1 gömlek için 7 levha öderken ben 70 lira ödemek zorundayım. Elin Avrupalısı tatil için 2 bin Euro harcarken aynı yerde ve aynı zaman içerisinde ben 38 bin Türk lirası harcamak zorundayım. Değerini korumaktan aciz bırakılan Türk lirası Enflasyon karşısında da hızla değer kaybetmiştir. Gelinen nokta iç açıcı değildir. Kıymetli okuyucularım. Rahmeti Alparslan Türkeş, Türkiye’de iktisadi kalkınma ve iktisadi demokrasi olmadığını söyleyerek fabrikalar yapacak yeni fabrikaların kurulmasının gerektiğini ifade etmiştir. Bunun içinde gösterişe dayalı istihdam’a faydası olmayan ölü yatırımlardan kaçınılması gerektiğini söylemiştir. Rahmetlinin dava isimli eseri bu bağlamda iyi bir kaynaktır. Konuyla alakalı Atatürk’ün iktisadi kongresinde aldığı kararlar çok mühimdir. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığının İslam ve Toplum isimli eserinin 408’inci sayfasında ki “Ticari hayat be helal kazanç” başlıklı bilgiler konuya ışık tutmaktadır. Netice olarak paramızın iyi para(alım gücü yüksek) olabilmesi için kalıcı ve aktif tedbirlerin alınması ilgililer tarafından devreye sokulmalıdır. İsrafa dayalı getirisi olmayan her türlü harcamadan kaçınılmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Parasızlık Dönemi ve Durumu
Paranın çok eski bir tarihi vardır. Yükte hafif değer itibarı ile ağır olan para günümüzde önemini daha da arttırmıştır. Günümüz ekonomisinde nakit para ve mübadele açısından paranın değeri farklı boyutlar kazanmıştır. Merhum Abant Arvasi “Türk İslam Ülküsü isimli önerisinin 2. Cildinin 170.ci sayfasında şu tespiti yapmıştır. Unutmamak gerekir ki iyi para değer ölçmeye yaramalıdır. Sonrada şunu ekliyor. Milletler paralarının değerlerini korumak için istikrar sağlayıcı tedbirler almak zorunda bırakılmalıdır. Aksi halde tarif edilmeyen yahut belli bira ağırlıkta ve ayarda bir altın külçesine göre atantlaştırılmayan(belli ölçüde tutulamayan) para yalnız fiyat dalgalanmalarına emek ve hizmetlerin sömürülmesine fırsat hazırlamakla kalmaz cemiyeti buhranlara sürükler tasarruf ruhunu yıkar. İnsanların satın alma gücünü çökertir. Kıymetli okuyucularım. Türk lirası bizim milli paramızdır. Ancak satın alma ve değer bakımından gücünü kaybetmiştir. Mesela 1 gram altın almak için 1020 Türk lirası 1 Euro almak için 19 Tl, 1 Dolar almak için 18 Tl, hatta 1 leva(Bulgar parası) almak için 10 Türk lirası ödemek zorundayız. Halbu ki para her çeşit alış veriş için müsait olması gereken bir değerdir. Türk lirası üzerinden sıfırlar atılmasına rağmen değerini koruyamamıştır. Ekonomik değerini ve alım gücünü son derece zayıflatmıştır. 200 liralık kağıt paralar basıldığı dönemde 110 Dolar alırken bugün 200 liraya 13 dolar alabiliyoruz. Elin Bulgarı 1 gömlek için 7 levha öderken ben 70 lira ödemek zorundayım. Elin Avrupalısı tatil için 2 bin Euro harcarken aynı yerde ve aynı zaman içerisinde ben 38 bin Türk lirası harcamak zorundayım. Değerini korumaktan aciz bırakılan Türk lirası Enflasyon karşısında da hızla değer kaybetmiştir. Gelinen nokta iç açıcı değildir. Kıymetli okuyucularım. Rahmeti Alparslan Türkeş, Türkiye’de iktisadi kalkınma ve iktisadi demokrasi olmadığını söyleyerek fabrikalar yapacak yeni fabrikaların kurulmasının gerektiğini ifade etmiştir. Bunun içinde gösterişe dayalı istihdam’a faydası olmayan ölü yatırımlardan kaçınılması gerektiğini söylemiştir. Rahmetlinin dava isimli eseri bu bağlamda iyi bir kaynaktır. Konuyla alakalı Atatürk’ün iktisadi kongresinde aldığı kararlar çok mühimdir. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığının İslam ve Toplum isimli eserinin 408’inci sayfasında ki “Ticari hayat be helal kazanç” başlıklı bilgiler konuya ışık tutmaktadır. Netice olarak paramızın iyi para(alım gücü yüksek) olabilmesi için kalıcı ve aktif tedbirlerin alınması ilgililer tarafından devreye sokulmalıdır. İsrafa dayalı getirisi olmayan her türlü harcamadan kaçınılmalıdır.