SON DAKİKA
Hava Durumu

PARA VE İNSANLAR ARASI HAK KAVRAMI

Yazının Giriş Tarihi: 01.06.2022 16:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.06.2022 16:52
Kıymetli okuyucularım.
Günümüzde paranın bütün özellikleri ele alınır, incelenirse ve geçmiş tarihine bakılırsa çok değişik manzaralarla karşılaşırız. Alım gücü mübadeleye (takas sistemine) bakıldığında iyi para ön plana çıkar. İyi paranın tarife ise alım gücüne göre belirlenir. Yani ekonomik fonksiyonu yüksek, toplumun itimatına layık olmuş, her ortamda geçerliliğini koruyan para iyi paradır. Bu yüzden milletler paralarının değerini korumak maksadıyla istikrar sağlayıcı önlemler almak zorundadırlar. Bu önlemler alınmazsa tarifi zor sonuçlarla karşılaşırlar. Fiyat dalgalanmaları, enflasyon, ekonomik buhranlar ve tasarruf gücü çöker. Böylece insanların satın alma imkânları da çökmüş olur. İyi ve dayanıklı para bütün özellikleri ile başta altın olmak üzere diğer milletlerin paraları karşısında (euro, dolar, sterlin, ruble gibi) kendisini muhafaza eder.

Kıymetli okuyucularım.
Üzülerek ifade edelim ki milli paramız olan Türk Lirası değerini koruyamamış ve gülünç duruma düşürülmüştür. Böylece biriktirmeye değer vasfını kaybetmiştir. Netice olarak insanlar altın ve benzeri değerlerini koruyan yatırımlara yönelmiştir. Parayı elde tutma fikrinden uzaklaşmışlardır. Millet ile devlet arasında dönüp duran para gelir ve giderlerin, arz ile taleplerin dengesini bozmuştur. Canavar diye tarif edilen enflasyon, ekonomik buhranı kamçılamıştır. Yapılan siyasi ve politik propagandalar işe yaramıştır. Milli ve insani ihtiyaçlara cevap verebilecek mal ve hizmet üretmeyen toplumlarda problemler artmıştır. Çok talep edilen çok tüketilen buna karşılık az üretilen mal ve hizmetlerin fiyatları ister istemez artmıştır. Kapitalizmin pençesinde inleyen ve zayıf milletleri sömürmeye devam eden ucube ve çirkin bir yapılanma var. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bindiği dalı kesen gafiller durumuna getirildik.

Kıymetli okuyucularım.
Para ve insanlar arası hak kavramı başlığını yazma bilerek aldım. Türkiye dünya ülkeleri arasında özellikle hububat kendi kendisine yeten ülkeler arasındadır. Son yıllara kadar böyle bilinmiştir. Ancak yanlış yönetimler neticesinde dışarı bağımlı hale gelmiş ya da getirilmiştir. Tabiri caizse tatlı suda yüzdüğü halde ihtiyacı için acil çağrı yapan acemi kaptan durumuna düşülmüştür. Hak kavramı ihlal edilmiştir. Milletler arası bankalar, belli şirketler, süper denilen sömürücü ülkeler ve onların işbirlikçileri, fakir insanları ve geride kalmış ülkeleri soymaya ve sömürmeye devam etmişlerdir. Yüksek faizli kredilerle şahıslar ve devletler ekonomik esarete mahkûm edilmişlerdir.
Maalesef ülkemizde bundan nasibini almıştır. 4 milyon nüfusumuzun elit tabaka denilen kesimi yunus balığı gibi şişmiştir çoğunluk ise çiroz balığı gibi pişmiştir. Adil gelir dağılımı ayaklar altında çiğnenmiştir.
Not: Konuyla alakalı merhum S. Arvasi'nin Türk İslâm Ülküsü adlı eserinin 2. Cildinin 169. Sayfalarından 176. Sayfasına kadar bakabilirsiniz.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.