Kıymetli okuyucularım
Günümüzde malın malla takası (mübadele sistemi) tüm fonksiyonlarını yitirmiş onun yerini para almıştır. Devletler dahil hiç kimse nakti ekonomiden mübadeleye (malın mal ile tranpasına) dönülmesine sıcak bakmaz. Buna karşılık her çeşit malın ve ürünün temini ve satın alınması parayla olmaktadır. Bu noktada satın alma gücü yüksek halkın itimadına layık olmuş ekonomik görevlerini en iyi şekilde yerine getiren paraya "İyi para" denmektedir. İyi para, değer ölçmeye yarayan, satın alma gücü yüksek olan milletlerarası ticari ilişkilerde değerini koruyabilen paradır. Bu itibarla ülkeler parasının değerini korumak için istikrar sağlayıcı önlem ve tedbirler almak zorunda kalmaktadırlar. Aksi halde tarif edilmeyen ve tedavisi zor sorunlarla karşılaşırlar. Neticede fiyat dalgalanmaları, istikrarsızlıklar ve ekonomik buhranlar baş gösterir.

Kıymetli okuyucularım
İyi para Dünyada geçerli olan altın külçesine göre ayarlanan ve standartlaştırılmış paradır. İyi para, her çeşit alışverişe müsait olan paradır. Bununla birlikte taklit edilmesi mümkün olmayan özelliğe sahip olmalıdır. Ayrıca her türlü ortamda değerini korumalıdır. Son yarım asırdan beri milli paramız olan Türk Lirası değer kaybetmiştir. Özellikle iki Cihan Savaşı'ndan sonra altının ve altın paranın üstünü netleşmiştir. Buna karşılık kağıt para değerini kaybetmiştir. Enflasyon halinde değerini hızla kaybeden banknotları insanlar ellerinde tutmak istememişler onu başka değerlere (mallara) bağlayarak ellerinden çıkarmak istemişlerdir. Dünyaya baktığımızda kapitalizmim ve emperyalizmin öncüleri kendi paraları olan Dolar ve Euro hatta Sterlin gibi paraları altın standardına bağlayarak iyi para olması noktasında gerekli tedbirleri almışlardır. Bunların karşısında kalan ikinci ve üçüncü dünya ülkeleri (Türkiye buna dahil) kendi paralarını korumakla sıkıntıya düşmüşlerdir. Böylece toplumda ekonomik buhran oluşmuştur. İnsanların satın alma gücü azalmıştır. Üretimde ve mal temininde maliyetler artarak tavan yapmıştır. Milli paramızın değeri korunmamıştır. Bunu fırsat bilen bazı şahıslar ve sektörler üst üste zamlarla piyasayı alt üst etmişlerdir. Alınması gereken tedbirlerde geç kalınmıştır. Siyasi otorite aşırı şekilde yıpranmıştır. Türk Lirası devamlı değer kaybetmiştir. Paramızın alım gücü aşırı şekilde düşmüştür. Bütün bunlara rağmen gerekli tasarruf tedbirleri alınmamıştır. Çok maaşlar israflar devam etmiştir. Üzülerek ifade edelim ki çare olarak toprak ve gayrimenkul satışları, yabancılara olan muhtaçlığımız artmıştır. Para ve insan ilişkilerinde adımlar yanlış atılmıştır.