SON DAKİKA
Hava Durumu

Para uğruna yapılan namussuzluklar

Yazının Giriş Tarihi: 04.04.2018 21:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.04.2018 21:55
Sevgili okuyucularım. Toplum olarak ne zaman, nasıl akıllanacağız diye inanın merak ediyorum. Baksanıza şu ahlaksızlıklara. İnsan sağlığını hiçe sayan gıda terörü. Öğrencilerimizin ve Mehmetçiğimizin zehirlenmelerine sebep olan yemek skandalları. 20 kişilik dolmuşa 60 kişi alan, 46 kişilik otobüse 170 kişi sıkıştıran katil şoför bozuntuları. Şahsi ihtiraslarının kölesi olan sokak eşkıyaları. Köpek ruhlu cinsi sapıklar ve tacizciler. Üst üste gelen hırsızlık vakaları, soygunlar ve maskeli caniler. Bunlara onlarcasını ekleyebiliriz. Aklımıza gelen şu soru var. Bunlar neden, niçin oluyor, niye önlenemiyor, bunların perde arkasında koruyucuları, hamileri mi var. Yasalar ne işe yarıyor, niçin kullanılıyor? Gelin cevabını birlikte verelim. Birincisi, yasalarımız, kanunlarımız caydırıcı değil. Kimse kusura bakmasın ben acizane olarak takriben bir yılın üzerinde İzmir Buca Cezaevi’ne derse girdim. Akıncısı, ülkücüsü, devrimcisi, vatan hainleri, hırsızlar, katiller ne arasanız hepsi vardı. Sayın savcımızın talimatlarıyla bütün koğuşlara girdim. Tehlikeli olan sınıflarda yanıma asker, polis ve gardiyan verdiler. Hacettepe mezunu bir tane rehber var. Savcı bey bir gün çağırdı ve dedi ki, “Hocam bizim bu rehberin kendisinin rehbere ihtiyacı var. Şu tutuklular arasında sünnetsiz çocuklar var zannediyorum. Talimat çıkarayım sınıfların tamamına gir.” Ben 15 günde 11 tane sünnetsiz çocuk tespit ettim. Bir tanesi 11 yaşlarında idi. Burhan Özfatura ağabeyimiz naylon bidonlarda, plastik bardaklarla kola, gazoz, atlet, şort verdi. Cezaevinde güzel bir sünnet yaptırdık. Tercüman Gazetesi de iyi bir haber yapmıştı. Beyler bu adi ruhlu tiplerin ifadeleri şöyledir. Benim işim çalmak. Aralık ayında bir suç işlerim. 6 ay ceza alırım. Kışı hapiste geçiririm. Ekmek, yemek, yatak, meyve, pilav hepsi var. Nisanda çıkarım. Yazın da parklarda yatar kalkar 6 ayımı dışarıda geçiririm. İşte mantık bu. Bugün de aynı mantık devam ediyor. Hani cezalarda caydırıcılık? Allah aşkına siyasetçiler, parlamento haşa Allah’tan iyi mi biliyor. Kime hangi ceza verileceğini Kur’an belirtmiştir. Ölenlerin, öldürenler kadar yaşama hakkı yok mudur? İdam niçin uygulanmıyor. Uyum yasaları, Kopenhag kriterleri bize huzur vermiyor. Durdurun artık şu cinayetleri, durdurun şu trafik terörünü. 300-500 liranın (para cezasının) birilerine çerez parası olduğunu fark etmedik mi? Pes doğrusu… 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.