Papa II. Jean Paul Kurtarıcı Misyon adını verdiği genelde dinler arası diyalog çalışmalarının amaçlarını şöyle anlatıyor, "Dinler arası diyalog kilisenin bütün insanları kiliseye döndürme amaçlı misyonun bir parçasıdır. Misyon ile diyalog arasında özel bir bağ vardır. Bu misyon aslında Mesih'i, İncili bilmeyenlere ve değere mensup olanlara yöneliktir" diyerek kilisenin misyoner faaliyetleri nasıl gerçekleştirilmeye çalıştığını göstermiştir. Anlaşılıyor ki yapılan savaşların kurulan Haçlı ordularının temelinde din var. İslam dinini ortadan kaldırmak isteyen ve bunu başaramayan Hristiyan alemi bu eziklikten kurtulmak için ve bu aşağılık kompleksinden arınmak maksadıyla tüm gayret ve çalışmalarını Türkiye'ye ve Türkler'in sahip olduğu topraklara çevirmiştir. Nasıl başaralım planları yapılmış ve Cemaat denilen, Altın Nesil denilen bir güruhun önderi görülen kişi Fetö haini, Vatikan Sarayı'nda ağırlanmış ve kendi kirli tabiri ile Papa Cebaplarının huzuruna çıkmıştır. Bu görüşmede Fetö'nün papaya aktardıkları çok ilginçtir. "Pek muhterem Papa cenapları üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanılabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonunuzu tam manası ile bilen halkından size en iççten selamları getirdik. Yoğun gündeminizden bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için, zatıalilerinize teşekkürlerimizi sunarız." şu rezalete şu alçaklığa bakın devletin Cumhurbaşkanı var başbakanı var dışişleri bakanı var, istihbaratı var, konsolosu var, ateşesi var, din müşaviri, din ateşesi var, siyasi şube elemanları var. Bütün bunlar sollanıyor, bay Fetö halkımızdan papaya selam götürüyor. Neden, niçin sorusuna gelince sadece İzmir'de bu kirli yapılanmanın, bu cemaatin ve Fetö'nün 60 bin oyundan bahsediliyordu. Siyasi otoriteler bu oy potansiyelini tercih ettikleri için birçok yanlışa göz yumuyorlardı. Fetö, Papa ile konuşmasına devam ediyor. "Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan dinler arası diyalog için Papa konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahattüt edişini (gerçekleşmesini) görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda, en mütevazi yardımlarımızı sunmak için size geldik. İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır. İslam dünyası, İslam'ın asırlar ile ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkânını bağrına basacaktır. Beşeriyet (insanlık) çelişen görüşler ortaya koydukları gerekçesiyle zaman zaman bilim adına dini, din adına da bilimi inkar etmiştir." Şimdi yetkililere sormak lazım bu adamı kim ya da kimler kucağında büyüktü? Bu yetkileri kimden ya da kimlerden aldı? Bunlar, bu saçmalıklar sergilenirken Diyanet İşleri Başkanlığı ve yurtdışı birimleri ne iş yapıyordu? Bütün bunlar sorgulanmalıdır. Bugünkü Papa'nın Irak ziyareti bu bağlamda ele alınmalıdır. Sayın Diyanet İşleri başkanı gereken adımı atmalıdır. Papalığın ve onun gölgesinde faaliyet gösteren Hıristiyanlığı yayma çabaları engellenmelidir.