Sevgili okuyucularım. Orucun sahih ve geçerli olması için, evvela oruca niyet etmiş olmak, sonrada orucu bozan şeylerden kaçmak şarttır. Kadınlar için ilave olarak, hayız ve nifas durumunda olmamalıdırlar. Aybaşı(regl) halinde olan kadınlar namaz kılamaz oruç tutamazlar. Tutarlarsa haram olur. Hanımlar bu süre zarfında tutamadıkları oruçlarını sonra kaza ederler. Şanlı peygamberimizin müjdesi olarak, hanımlar bu oruçlarını şevval ayı içerisinde tutarlarsa, hem borçlarını ödemiş, hem de şevval orucunun sevabını almış olurlar. Buda bütün yılı oruçlu geçirmek gibidir. Cünüplük, hayız ve nifastan farklıdır. Cünüplüğün gerçekleşmesi gayri ihtiyari, irademiz dışında olduğundan ve gusletmek suretiyle cünüplükten çıkmak kolay olduğu için, cünüplük oruca başlamamıza engel değildir. Ancak en kısa zamanda temizlenmek gerekir.
     Oruca niyet etmek şarttır. İster farz, isterse nafile oruç tutalım. Hangi orucu tutacağımızı, kalpten geçirmek yeterlidir. Dil ile söylemek menduptur. Söylenirse iyi olur.
     Niyetin vakti konusu önemlidir. Hangi orucu tutarsak tutalım, sabah vakti girmeden veya geceden niyet etmek en faziletli olanıdır. Hangi oruca niyet ettiğimiz önem arz eder. Ramazan orucu veya nezir(adak) orucu gibi. Bir insan akşamdan oruca niyet ederse, fecrin yani imsakın başlamasına kadar yer, içer ve cinsel ilişkide bulunursa bunda sakınca yoktur.
     Niyet; kesin, azim ve kararlılıktır. Tereddüt ederek yahut niyeti bir şarta bağlı olarak yaparsak caiz olmaz. Sahura kalkmak, yiyip içmek, niyet yerine geçer. Bir insanın çok kaza orucu varsa, kazası gerekli olan ilk oruca niyet etmesi daha sevaptır.
     Orucu bozan şeylerden kaçınmak şarttır. Bunları da şöyle sıralayabiliriz. Yemek, içmek, cinsel ilişkide bulunmak, ağızdan ilaç almak, sigara ve nargile gibi şeyleri kullanmak orucu bozar. Bu arada bir hususu daha belirtmek istiyorum. Sahuru geciktirmek, yani son ana kadar beklemek sünnettir. Bir yudum suyla da olsa, sahurun son dakikasında yiyip içmek sevaptır. Acıkmıyorum diye yarı gecede yiyip yatmak güzel değildir. Orucun rabbiyle kişi arasında gönül bağı olduğunu unutmayalım. O bağ koparılmasın…