Kıymetli okuyucularım, Yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmak orucu bozan şeylerdir. Bunlardan hangi durumda kaza, hangi durumda kaza ile birlikte kefaret gerektiği şöyle ifade edilmiştir. Ramazan günü oruçlu olduğumuz halde bilerek ve isteyerek cinsel ilişkide bulunmak hem kaza hem de kefaret gerektirir. Bu konuda bütün görüşlerde iş birliği vardır. Hanefi mezhebinin görüşüne göre diğer gıdalardan bilerek yenilip, içilmesi kaza ve kefaret gerektirir. Peygamberimiz s.a.v zamanındaki bir olay çok anlamlı ve caziptir. Bir adam mahvoldum diyerek peygamberimize gelmiş ve ramazan gününde oruçlu halde eşiyle cinsel ilişkide bulunduğunu söylemiştir. Bunun üzerine peygamberimiz köle azat etme imkânın var mı deyince, “Yok, hayır” cevabını almıştır. Peş peşe iki ay oruç tutabilir misin sorusuna adam hayır, bu iş zaten sabredemediğim için başıma geldi demiştir. Allah resulü, “Peki 60 fakiri doyuracak mali imkânın var mı?” deyince hayır cevabını almıştır. Bu sırda peygamberimize bir sepet hurma getirilmiştir. Peygamberimiz bu hurmaları adama vererek yoksullara dağıtmasını söyledi. Adam bizden daha muhtaç var mı deyince peygamberimiz gülümseyerek al git bunları ailene yedir diyerek adamı gönderdi. Konu Buhari de, müslimde mevcuttur. Bakınız: Diy. İş. Başk, İlmihal- İman ve ibadetler, cilt 1, sayfa 406-407.
Kıymetli okuyucularım, bilerek ve isteyerek kaçınılması gereken 3 şey: yeme, içe, cinsel birleşme dışındaki bir sebeple orucun bozulması durumunda kefaret gerekmeyip sadece kaza gerekir. Burada yüce dinimiz İslam’ın ne kadar mükemmel ve çağdaş olduğu ortaya çıkmaktadır. Ağızdan alınan haplar, şurup ve pastil gibi şeylerin orucu bozduğunda görüş birliği vardır. Bunlar doğrudan mideye iner. Tedavi amaçlı osal bile orucu bozar. Çünkü beslenme özelliği taşır. Göze, kulağa ve buruna damlatılan ilaçlar konusu tartışmalıdır. Tedavi amaçlı damlalar orucu bozmaz. Deriye sürülen merhemlerde orucu bozmaz. İğne ile vücuda zerk edilen ilaçlar, serum ve benzeri şeyler orucu bozar. Ancak kefaret gerektirmez. Besleyici olmayan ve tedavi maksadı ile kullanılan aşılar ve iğneler orucu bozmaz. Buradaki sorumluluk kişinin kendinse aittir. Çünkü işi bilen ve muhatap odur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Orucu bozan şeyler nelerdir?
Kıymetli okuyucularım, Yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmak orucu bozan şeylerdir. Bunlardan hangi durumda kaza, hangi durumda kaza ile birlikte kefaret gerektiği şöyle ifade edilmiştir. Ramazan günü oruçlu olduğumuz halde bilerek ve isteyerek cinsel ilişkide bulunmak hem kaza hem de kefaret gerektirir. Bu konuda bütün görüşlerde iş birliği vardır. Hanefi mezhebinin görüşüne göre diğer gıdalardan bilerek yenilip, içilmesi kaza ve kefaret gerektirir. Peygamberimiz s.a.v zamanındaki bir olay çok anlamlı ve caziptir. Bir adam mahvoldum diyerek peygamberimize gelmiş ve ramazan gününde oruçlu halde eşiyle cinsel ilişkide bulunduğunu söylemiştir. Bunun üzerine peygamberimiz köle azat etme imkânın var mı deyince, “Yok, hayır” cevabını almıştır. Peş peşe iki ay oruç tutabilir misin sorusuna adam hayır, bu iş zaten sabredemediğim için başıma geldi demiştir. Allah resulü, “Peki 60 fakiri doyuracak mali imkânın var mı?” deyince hayır cevabını almıştır. Bu sırda peygamberimize bir sepet hurma getirilmiştir. Peygamberimiz bu hurmaları adama vererek yoksullara dağıtmasını söyledi. Adam bizden daha muhtaç var mı deyince peygamberimiz gülümseyerek al git bunları ailene yedir diyerek adamı gönderdi. Konu Buhari de, müslimde mevcuttur. Bakınız: Diy. İş. Başk, İlmihal- İman ve ibadetler, cilt 1, sayfa 406-407.
Kıymetli okuyucularım, bilerek ve isteyerek kaçınılması gereken 3 şey: yeme, içe, cinsel birleşme dışındaki bir sebeple orucun bozulması durumunda kefaret gerekmeyip sadece kaza gerekir. Burada yüce dinimiz İslam’ın ne kadar mükemmel ve çağdaş olduğu ortaya çıkmaktadır. Ağızdan alınan haplar, şurup ve pastil gibi şeylerin orucu bozduğunda görüş birliği vardır. Bunlar doğrudan mideye iner. Tedavi amaçlı osal bile orucu bozar. Çünkü beslenme özelliği taşır. Göze, kulağa ve buruna damlatılan ilaçlar konusu tartışmalıdır. Tedavi amaçlı damlalar orucu bozmaz. Deriye sürülen merhemlerde orucu bozmaz. İğne ile vücuda zerk edilen ilaçlar, serum ve benzeri şeyler orucu bozar. Ancak kefaret gerektirmez. Besleyici olmayan ve tedavi maksadı ile kullanılan aşılar ve iğneler orucu bozmaz. Buradaki sorumluluk kişinin kendinse aittir. Çünkü işi bilen ve muhatap odur.