SON DAKİKA
Hava Durumu

ORMAN YANGINLARI VE SLOGANLAR

Yazının Giriş Tarihi: 29.06.2022 17:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.06.2022 17:04
Kıymetli okuyucularım.
22 Haziran 2022 Çarşamba günü, üzücü haberlerle buluşmaya başladık. Marmaris, Fethiye ve Köyceğiz’deki orman yangınları içimizi sızlattı. Marmaris’teki yangının üç ayrı noktadan çıkması aklımıza “sabotaj” ihtimalini getirmiştir. Orman yangınları ile birlikte, ilgililerin mesajları da peş peşe gelmeye başlamıştır. “Ciğerlerimiz yanıyor- Sabotaj ihtimali üzerinde duruluyor-Mutlaka araştırılacak- Hesabı sorulacak- Canla başla söndürme çalışmaları devam ediliyor ve sair.” Toplum olarak, klasik anlamda her zaman olduğu gibi, kulaklarımızın alışık olduğu slogan ve demeçler inandırıcımı? Asla inandırıcı değil.
Bugüne kadar yakılan ormanların hesapları soruldu mu? Doğa katillerinin cezalandırılmaları yapıldı mı? Kim kimi kandırıyor. Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesi ve vasiyetlerinde: “Ormanlarımdan bir dal kesenin, kolunu keserim.” Talimatından haberi olmayanların “Fatihçi kesilmeleri” sizce gülünç değil mi?

Kıymetli okuyucularım.
Orman yangınları, çevre sorunu olarak bütün canlı türlerini tehdit etmektedir. Doğal güzellikler ve doğal denge bozulmaktadır. Öncelikle, denge problemi, doğa katilleri vasıtasıyla perişan edilmektedir. Bunun da sebebi;  rant musluğunda el yakmaya alışmış Kapitalist cambazlar ve onların koruyucu yatakçılardır.  Belki de bu yüzden ta 1985 yıllarında merhum Karakoç söyle haykırıyor: “Yeşili bölüştü dayılarımız. Talana uğradı kıyılarımız” diyor. Sonra da ekliyor: “Dünya nimetlerinden, her ferdin adil bir şekilde faydalanmasını isterim. Çalışanla, yatan, çalanlarla, çalmayanlar aynı muameleyi görmesinler.Hak etmediğini alanlarla, hak ettiklerini almayanların dramı yazarları, şairleri, namuslu insanları düşündürmez ise cemiyet, toplum çürümüş demektir. Dünya kısa, hesap yakın - Ey edepsizler! Edepsizliği bırakın” diyerek sözlerini bitiriyor.

Kıymetli okuyucularım.
 İnsanın bağırası, feryadı geliyor. Nerde adalet, nerde kanunlar. Doğanın, çevrenin ve insanların katillerini daha ne kadar besleyeceğiz. Bu mu insan hakları, bumu İlahi adalet? Bu mu adil devlet düzeni? 1974’lerde bazı kaçakçılık olayları yaşanıyordu. Kaçakçı baronları, kiraladıkları bir taksiciye: ”Oğlum sen üç senede ne kazanıyorsun? Arabanın değeri ne kadar? Biz sana iki katını vericez. Şu kolideki tabanca ve mermileri taşıyacaksın. Biz de seni ihbar edeceğiz. Dikkatler senin üzerine çevrilecek. Güvenlik güçleri seni takibe alacak. Biz de şu kamyonlarla asıl malı alternatif yoldan yerine ulaştıracağız. Gereken her yardım yapılacak” diyerek “piyon ve hain” bulmak kolay. 1987 de Muğla, Bodrum Valilik oluruyla vermiş olduğum “İslam ve Ekoloji” konulu konferansı Belediye hoparlöründen tüm halk dinlemiştir. Konuşmadan etkilenen bir emekli Albay bizi yemeğe davet etti ve şunu söyledi: ”Hocam, sürat motoruyla denizden gelip, ateş atıyorlar. Sonrada İmara açıyorlar. Bizim Kooperatif’te öyle yapmış. Vallahi haberim olmadı. Asla razı olmazdım” dedi. Dönemin Bodrum Müftüsü buna şahittir.
Beyler, bey ilgilileri, sizler bunları iyi bilirsiniz. Bırakın sloganları ve demeçleri de “Sadece gelin” diyorum.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.