Bu katilleri gereği gibi cezalandırmayan mesuller. Demeçlerle, sloganlarla, ucuz nutuklarla doğal cinayetlerini geçiştirenler.

Bunların hiçbirisi toplumu tatmin etmez. Sokak hayvanlarına yapılan çirkin muamele ve işkenceleri görünce sokağa çıkanlar, bas bas bağıranlar, saka kuşlarının satılmasına isyan edenler neden şu ormanlarımızın yakılmasına ses çıkarmıyorlar. Binlerce belki de on binlerce canlının yok oluşuna ve vahşice yakılmasına adeta seyirci kalıyorlar.

Bir tek kişi, bir tane siyasetçi ortaya çıkıp da konuyla ilgili yasal düzenleme yapılması için söz söylemiyor ve kanun teklifi yapmıyor. TBMM’si adeta susuyor. Bana sorarsanız Ayasofya’yı ibadete açmak, Fatih Sultan Mehmet Han’ın hatıralarına ne kadar sahip çıkmaksa, ormanları korumakta o kadar sahip çıkmaktır. Çünkü Fatih vakfiyesinde, “Ormanda dal kesenin, kolunu keserim” ifadesini kullanmıştır. Toplum olarak ciğerlerimizin yandığı ifade ediliyor. Bu sözler bile lafta kalıyor. Yıllardan sonra yanan ve kahpece yakılan yerlerde beton yığınlarının yükseldiğini çok gördük. Muğla’da İl Müftü Yardımcısı olarak görev yaparken, Valilik oluruyla “İslam ve Ekoloji” konulu bir konferans verdim. Bodrum, Turgut Reis’te belediyenin ses cihazından 1.5 (bir buçuk saat) konuştum. Emekli albay olduğunu söyleyen bir beyefendi Bodrum Müftüsü ile birlikte bizi bir yemeğe davet etti. Yemekte anlattığı hadise şudur; “Sayın hocam, sohbetten çok etkilendim. Benim de üye olduğum bir kooperatif vardı. İnşaat için söz verilen yer ormandı. Allah’a yemin ederim ki haberim olmadı. Bir gece çam ormanı olan yer yandı. Sonra imara açıldı. Binalar yapıldı. Peygamberimizin lanetlediği o sınıflardan birisi olmak asla istemem” dedi. Konuşmada şöyle demiştim; “Şanlı Peygamberimiz lanet sözünü çok az kullanmıştır. Ancak bir sözünde 3 defa tekrar etmiştir. Söz şöyledir; ‘İhtiyacı olamadan yaş ağacı kesenlere Allah lanet etsin. İnsanların altında gölgeleneceği ağaç diplerini kirletenlere Allah lanet etsin. İnsanların içine girip serinleyeceği suları kirletenlere Allah lanet etsin. Burunları üzerinde sürünerek cehennem ateşine atsın’ buyurmuştur.” Ecdadımızın emaneti olan bu cennet vatanı yakıp yıkmak, para uğruna parselletip satmak asla vatanperverlik ve Müslüman Türk Milliyetçiliği değildir. Rantiyeciler ve menfaatperestler artık yargılansınlar.

Ormanlarımızın ve içindeki canlıların, doğanın katilleri artık cezalarını çeksinler.