Kıymetli okuyucularım,
Haberleri izlerken “cadılar bayramı” diye lanse edilen bir rezalet ve insanlık adına utanç verici bir manzaraya “kulak misafiri” olduk. Sözü edilen rezalet adında 154 kişi ölmüş dediler. Bir müddet düşündüm sonra da bunlara öldü demek yanlış ve hatalı olur; “yok olup gitmişler” dedim. Rabbimiz(Ülaike kelenamü belhüm edal) yani “Onlar hayvanlar gibidirler. Belki de hayvanlardan daha alçaktırlar” buyrulmaktadır. Ayrı bir ayette “Ya leyteni küntü türaba” ifadesi mevcuttur. Diriliş gününde hesaplar görülürken “İman ve amelden mahrum kimseler, cehennem azaplarını görünce hayvanlara imrenecekler ve keşke bizde hayvanlar gibi toprak olsaydık diyeceklerdir” buyrulmaktadır. Müslüman olarak biz inanıyoruz ki varlık aleminin odak noktası insandır. Kainatta var olan her şey insan inçidir. İnsan ise Allah içindir. Rabbimiz insanı; kadını ile erkeği ile yeryüzünün halifesi(efendisi) kılmıştır.
Kıymetli okuyucularım, çağımızda ve gelinen noktada insanlık adına sorulacak o kadar sorular var ki neden, niçin, niye bu hale gelindi? İlahi mesajların ulaşamadığı yerler ve bölgeler, hatta kişileri düşünmek bile kendimizi kandırmak olur. Türkiye’mizde bile bazı dandik kişiliğine kavuşmamış tipler görüyoruz. “Fenomen” olmak uğruna yapmadıkları ve yapmayacakları hiçbir rezalet yok. Bunlar için rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti bu tipler için çok değerli, kült olmuş sözleri var. Asri aile isimli 84 mısradan oluşan şiirinde ise “Hepsi koket, hepsi şık, düzgün, kıyafet, kılık; kadınları çaçaron, erkekleri kılıbık. Haftada dört beş gece gelirler bir araya kimi maymuna dönüş, kimi de maskaraya. Dikkatli bak görürsen ne kadar tersine iş, uçurama sürükler cemiyeti bu gidiş. Bu çılgın müsrifleri sakın zengin sanmayın; geliri, parası var sözlerine kanmayın.
Kıymetli okuyucularım, dünyayı saran gösteriş budalalığı ekranlarda görünme tutkusu, moda denilen taklitçilik hastalığı, batıl ve ruhsuz çılgınlıklar toplumları tehdit eder boyuta ulaştı. Cinnet toplumu haline gelindi. Sözde tek dişli canavar denilen medeniyetin dişleri birileri tarafından çoğaltıldı. Bize düşen görev neslimize, gençliğimize sahip çıkmaktır. Yok olanlar bizi ilgilen
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Öldüler mi, yoksa yok mu oldular?
Haberleri izlerken “cadılar bayramı” diye lanse edilen bir rezalet ve insanlık adına utanç verici bir manzaraya “kulak misafiri” olduk. Sözü edilen rezalet adında 154 kişi ölmüş dediler. Bir müddet düşündüm sonra da bunlara öldü demek yanlış ve hatalı olur; “yok olup gitmişler” dedim. Rabbimiz(Ülaike kelenamü belhüm edal) yani “Onlar hayvanlar gibidirler. Belki de hayvanlardan daha alçaktırlar” buyrulmaktadır. Ayrı bir ayette “Ya leyteni küntü türaba” ifadesi mevcuttur. Diriliş gününde hesaplar görülürken “İman ve amelden mahrum kimseler, cehennem azaplarını görünce hayvanlara imrenecekler ve keşke bizde hayvanlar gibi toprak olsaydık diyeceklerdir” buyrulmaktadır. Müslüman olarak biz inanıyoruz ki varlık aleminin odak noktası insandır. Kainatta var olan her şey insan inçidir. İnsan ise Allah içindir. Rabbimiz insanı; kadını ile erkeği ile yeryüzünün halifesi(efendisi) kılmıştır.
Kıymetli okuyucularım, çağımızda ve gelinen noktada insanlık adına sorulacak o kadar sorular var ki neden, niçin, niye bu hale gelindi? İlahi mesajların ulaşamadığı yerler ve bölgeler, hatta kişileri düşünmek bile kendimizi kandırmak olur. Türkiye’mizde bile bazı dandik kişiliğine kavuşmamış tipler görüyoruz. “Fenomen” olmak uğruna yapmadıkları ve yapmayacakları hiçbir rezalet yok. Bunlar için rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti bu tipler için çok değerli, kült olmuş sözleri var. Asri aile isimli 84 mısradan oluşan şiirinde ise “Hepsi koket, hepsi şık, düzgün, kıyafet, kılık; kadınları çaçaron, erkekleri kılıbık. Haftada dört beş gece gelirler bir araya kimi maymuna dönüş, kimi de maskaraya. Dikkatli bak görürsen ne kadar tersine iş, uçurama sürükler cemiyeti bu gidiş. Bu çılgın müsrifleri sakın zengin sanmayın; geliri, parası var sözlerine kanmayın.
Kıymetli okuyucularım, dünyayı saran gösteriş budalalığı ekranlarda görünme tutkusu, moda denilen taklitçilik hastalığı, batıl ve ruhsuz çılgınlıklar toplumları tehdit eder boyuta ulaştı. Cinnet toplumu haline gelindi. Sözde tek dişli canavar denilen medeniyetin dişleri birileri tarafından çoğaltıldı. Bize düşen görev neslimize, gençliğimize sahip çıkmaktır. Yok olanlar bizi ilgilen