Yıl 1974. Ordu, Ulubey İlçesi Fındıklı Köyü’nde imamlık yapıyorum. Mehmet Çelenk hocam Ulubey müftüsüydü. Kendim her zamanki gibi müslüman Türk milliyetçiliğini savunuyorum ve ülkücü hareketin iyi bir sevdalısıyım. Ancak köyde kesinlikle siyasetten ve siyasi düşüncemden bahsetmiyorum. Kimseye siyasi propaganda yapmıyorum. Vatandaş olarak ilk defa sandıkta oy kullanacağım. Seçim günü oy atmaya gittik. Bir öğretmen arkadaş alaylı bir şekilde “İmam, nereye oy kullanacaksın?” diye soru yöneltti. Ben de ciddi bir şekilde “Öğretmen, oyumu Müslümanlığımızı ve Türklüğümüzü savunan partiye atarım” dedim. Bunun üzerine o öğretmen ağzındaki baklayı çıkardı ve şöyle dedi; “Yahu imam, bu ülke işgale uğramış, Fransızlar gelmiş, Yunanlılar gelmiş, Ermeniler ve Rumlar gelmiş. Kimisinin anasıyla Yunanlı, Fransız yatmış, kimisinin anasıyla Rum ve Ermeni yatmış. Bu memlekette Türk mü var yahu” der demez, çok sert bir tavırla “Ulan satılmış, benim babam gazidir. Babama Burunoğlu Yusuf Çavuş derler. Anamla sadece babam yatmıştır. Ben de onların evladıyım. Senin ananla, ninenle Ermeni, Rum, Yunanlı, Fransız yattı ise sen ….. çocuğu isen bana ne” der demez birbirimize daldık. Bir anda yumruklar konuşmaya başladı. Ben de o dönemlerde iyi güreş atıyorum. Daldım ve öğretmeni altıma aldım. Onun haricinde iki tane daha çok can ve sevgi duyduğum öğretmenimiz var. Bizi ayırdılar. Bir anda köylü, oyunu hiç adı yok iken MHP’ye verdi. Sandıktan ilk defa bir partiye 129 oy çıktı. İşin garibi dönemin Adalet Partisi İl Başkanı da rahmetli Mehmet Topçuoğlu o köyden. Dönemin istatistik kitaplarında sonuç yazılıdır. Yıl 1980’in Haziran-Temmuz ayları. Toprağı bol olsun ‘Mehmet Ali Birand’ bir gazetede yazıyor ve sık sık ordumuzdan bahsederek “Türk ordusu mu, Cumhuriyet ordusu mu?” diye adeta alay ediyor. Uzatmak istemiyorum 1980 - 12 Eylül darbesi yapıldı. Aynı Mehmet Ali Birand gazeteye şu başlıklı manşet haberi vermişti, “Hoş geldin Mehmedim. Postal seslerini özlemiştik. Ama geç kaldın.” Ben o zamanda da kendisine bir yazı göndermiştim. Belki de hâlâ dosyamda durur. Şunu arz etmek istiyorum; ‘Nişadırdan şeker olmuyor.’” Kim ne yaparsa yapsın, hangi kıyağı çekerse çeksin, bu hain takımı değişmiyor. Daima uyanık olmak gerekiyor. Allah bunlara fırsat vermesin. Aldandık, aldatıldık, kandırıldık” demek de çözüm olmuyor. “Ahırda ineğimizi emen yılan varsa, onu def etmeden, etkisiz hale getirmeden, ormanda yılan avına çıkmak, İslam’ın savaş ve harp taktiğine aykırıdır.” Bunu hiç unutmayalım. Ben “Türk bayrağı ile Amerikan, Rus ve İngiliz bayrağı arasında ne fark var, ikisi de Amerikan bezinden değil mi?” diyen ve bu ihaneti de sözde dindarlığına ve Müslümanlığına bağlayan, ümmetçi olduğunu iddia eden ve de Türk milliyetçilerini, ülkücüleri, vatan haini teröristlere satanları hâlâ unutmadım. Unutmayı da gaflet ve dalalet ya da ihanet sayarım. Onun için okuyun, öğrenin ve ibret alın. Dalkavuklara asla inanmayın diyorum. Allahımız bizleri ikiyüzlü beyinsizlerin yüzünden helak etmesin. Amin.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Oku, öğren ve ibret al evladım