SON DAKİKA
Hava Durumu

NİÇİN ORUÇ TUTUYORUZ?

Yazının Giriş Tarihi: 20.05.2018 21:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.05.2018 21:03
Sevgili Kardeşlerim. Allahın emirleri ve yasakları kulların (insanlığın) iyiliği içindir. İslam bilginleri dinimizin bütün hükümlerinin insanların faydalarına olduğu ve yararlarının gerçekleşmesi amacına yönelik olduğu konusunda birleşmişler ve görüş birliğine varmışlardır. Detaylara inmeden, pratik olarak düşünürsek günümüz insanlığının (sadece müslümanlar değil) en çok muzdarip olduğu alkol, uyuşturucu, hırsızlık, kumar, zina, ırza tecavüz, adam öldürme, zulüm, adaletsizlik, rüşvet, torpil, büyüklere saygısızlık, küçüklerin horlanması, kadın haklarına tecavüzler, adaletsizlik, yoksulluğa sebep olan gelir dağılımının adil olmayışı, israf, çevre ve doğanın kirletilmesi, ekolojik cinayetler, küresel güçler tarafından insanlığın modern köleye dönüştürülmesi, güçlülerin güçsüzleri ezmesi, ahlak buhranı ve daha yüzlerce hadise yüce dinimiz İslam’ın yasakladığı günah ve haram saydığı şeyler değil midir? Öyle ise dinin emirleri “Sembolik törenler” kapsamında ele alınmamalı ve hem ferdi hem de toplumsal yararları ve faydaları göz önünde bulundurularak kulluk görevleri yerine getirilmelidir. İster maddi olsun, ister bedensel olsun, isterse manevi olsun ibadetler Allahın emrine itaat, riayet etmek olduğu gibi, sonuç itibariyle halkın, toplum ve ferdin hakkına da riayet etmek olduğunun bilincine ulaşmak lazımdır. Bu itibarla ibadetlerde hakkın ve halkın hukukuna riayet birlikte gerçekleşir. Dikkat edilirse İslam dini ferdin toplum içinde uyumlu, güvenilir ve hoşgörülü olmasını sağlamaya yönelik düzenlemeler getirmiştir. Peygamberimizin “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allaha şükretmez” sözü bu bağlamda çok manidardır. Ayrıca “Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz” mesajıda en çok ihtiyacımız olan konulardandır. İbadet kulun (kişinin) yaratanı ile gönül bağı kurmasına ve siledir. Yunus diyorsa “Yaradılanı kabul ettik yaratından ötürüdür.” İşte bu anlamda oruç ibadetini ele almak gerekmektedir. Değilse Allahımızın bizim orucumuzu, namazımıza ihtiyacı yoktur. Oruç insanı kötülüklere karşı koruyan (dizginleyen) bir ibadettir. Ayrıca sosyal bünyemizi dizayn eden bir emirdir. Oruç insandaki iştah ve şehvetin ölçüsüzce kullanılmasına mani olur. Bu yüzdendir ki oruç tutmak “Şeytanı zincirlemek” anlamını ifade eder. Oruçun arabçadaki anlamı “Savm ve Siyam” şeklinde ifade edilir ki manasa şudur. “Bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak, engellemek” anlamında kullanılır. Fıkıh terimi ise “İmsak vaktinden, iftar vakti kadar, bir amaç uğruna ve bilinçli olarak yeme, içme, cinsel ilişkiden uzak durmak anlamında kullanılır. İmsak vakti demek orucun temel unsuru “Ruhnü” olarak oruç yasaklarının başladığı andır. Bir başka tabirle yatsı namazının vaktinin bittiği, sabah namazının vaktinin başladığı andır imsak.. İftar ise oruç yasaklarının sona erdiği vakit anlamında gelir. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti de girmiş olur. İmsak konusunda okuyucularımızın aydınlanması için şu bilgiye ihtiyaç vardır. İslam bilginleri (Fıkıhalimleri) arasında iki ayrı görüş mevcuttur. Kimisi imsak vaktinin ikina fecirle başlayacağını, bir kısmı da oruç tutanların lehine “Fecri Sadıkın” ilk duruş anına ve ışığın biraz uzayıp dağılmaya başladığı zamana itibar edilmesini önermişlerdir. Kuran-ı Kerim’de ise “Fecrin beyaz ibliği (aydınlığı) siyah ibliğinden (siyahlığından) ayırt edilecek hale gelinceye kadar” şeklindedir. (Bakara:137)
DEVAM EDECEK…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.