Yıl 1973-1974, bir gazete haberi: “Kutsal aşk meyve verdi.” Yıl 1986-1987 yine bir gazete haberi: “Yobaz imamı nikah kıymadı.” İlk olayda tanınan ve bilinen bir sosyetenin gayrı meşru çocuğu için;  nasıl oldu demiyor, aşk meyvesi diyor. Ben o dönemde Ordu İmam Hatip Okulu Mezunları Cemiyeti Başkanı idim ve Gürses Gazetesi’nde ara sıra yazılar yazıyordum. İlgili haberi okuyunca aynı hadise çoban Ali ile çoban Fadime arasında olsa idi bu gazete gayri meşru çocuk doğurdular derdi diye yazdım. İkinci olay da Marmaris’te yaşandı. Emel Sayın ile Yahudi David’in dini nikahını kıymayan rahmetli Haşim Hoca için yine aynı gazete boy boy resimler çekerek hocanın gericiliğin, yobazlığı kalmamıştı. Açılan idari soruşturmada ise dönemin Muğla Valisi Yücel Bölge’nin olurlarıyla muhakkik olarak soruşturmayı ben yapmıştım. O dönemde Muğla İl Müftü Yardımcısı idim. Haşim Hocaya da davranışından dolayı teşekkür etmiştim. Sayın Valimiz de memnuniyetini ifade etmişti. Kıymetli okuyucularım, şimdi bakıyorum da “Ergenlik çağına gelmemiş masum ve kendisini savunmaktan aciz kız çocuğunun sözde nikahını kıyan sapıklar türediğini görüyorum.” O günün malum gazeteleri de el değiştirdiği için fikirde değiştirmiş olacaklar ki bu sapık ve şarlatanlardan pek bahsetmiyorlar. Etseler bile kıyısından köşesinden poz atıp geçiyorlar. Kimileride siyasetin konusu değil demek gafletine düşüyor. Bütün bu olaylar yüce dinimiz İslam’a zarar veriyor. Nice gençlerimiz bunların peşinde namaz bile kılınmaz diyerek tepkilerini gösteriyorlar. İslam dini; sarık, cübbe, çarşaf ve peçe dini değildir. Belli tarikatların ve sözde cemaatlerin tekelinde hiç değildir. O cihan şümaldür, insanlığın mutluluğu için gereklidir. Ona insanlığın ihtiyacı var. Siyasi getiriler uğruna bunlara müsaade edilmesin.