Günümüzün ucuz kahramanların ve palavracıların tiplerin sayıları bir hayli artmıştır. Hani bazen salon çocuklarını görüyoruz. Bir anda tepinmeye başlarlar ve bağırırlar “Reis bizi Afrin’e gönder” diye hava atarlar. Bu sahtekarların çoğu gösteriş budalası palavracısıdır. İşin aslı özünü araştırsanız diğerinden hiçbirisi askerlik yapmamıştır. Tamamı paralı askerliği tercih etmişlerdir. Zaten bunlara şahit olmayı da yüce Rabbimiz nasip etmez. Bunlar bit pazarından giyinen, ucuz kabadayılara benzer. Köyümüzden çok yaşlı birisi paşanın Hasan Dayı denilen Hasan Yeşiltaş. Yıl 1959 Rahmetli babamla birlikte ziyaretine gittik. Ben 11 yaşında bir çocuğum. Kuran okumasını biliyorum. Babacığım oğlum birlikte gidelim hiç olmazsa bir Yasin okursun dedi ve gittik. Hasan Dayı hasta titrek sesle konuşabiliyor. Babam “Hasan Dayı bu dünyadan ne anladın” deyince ağlamaya başladı. Sonra da “Yusuf Çavuş oğlum askerde Yemen’de esir düştük. 14 arkadaş bir atın başı ile yedi gün idare ettik. Çiğ de olsa insan aç kalınca o at başının derisini öyle çiğniyor ki. Hem sazazlık gidiyor hem de insan ölmeden yaşıyor. Bugünleri gösteren Alllah’ınıza hamd olsun. Çok şükretmemiz lazım. Bana sorarsan insan için yaşadığı şu dakika şu saat önemlidir. Gerisinin anlamı yok. Gönlüm isterdi ki Atatürk biraz daha yaşasaydı. Sen de askerde 4.5 sene kaldın. Yuvan dağıldı. Bu zamanın gençleri insanlık nedir bilmiyor. Edep haya terbiye saygı kalmamış” dedi. Ben de abdest alıp bir Yasin okudum. Nerede onlar nerede biz. Onun için bu vatanı bize emanet bırakanlara layık olmalıyız. Slogan ve palavra vatanperverliğinden kurtulup gerçek vatanperver olmalıyız. Ecdadın bıraktığı vatan topraklarını da düşmana satmaktan vazgeçmeliyiz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Nerede onlar? Nerede biz?
Kıymetli okuyucularım,
Günümüzün ucuz kahramanların ve palavracıların tiplerin sayıları bir hayli artmıştır. Hani bazen salon çocuklarını görüyoruz. Bir anda tepinmeye başlarlar ve bağırırlar “Reis bizi Afrin’e gönder” diye hava atarlar. Bu sahtekarların çoğu gösteriş budalası palavracısıdır. İşin aslı özünü araştırsanız diğerinden hiçbirisi askerlik yapmamıştır. Tamamı paralı askerliği tercih etmişlerdir. Zaten bunlara şahit olmayı da yüce Rabbimiz nasip etmez. Bunlar bit pazarından giyinen, ucuz kabadayılara benzer. Köyümüzden çok yaşlı birisi paşanın Hasan Dayı denilen Hasan Yeşiltaş. Yıl 1959 Rahmetli babamla birlikte ziyaretine gittik. Ben 11 yaşında bir çocuğum. Kuran okumasını biliyorum. Babacığım oğlum birlikte gidelim hiç olmazsa bir Yasin okursun dedi ve gittik. Hasan Dayı hasta titrek sesle konuşabiliyor. Babam “Hasan Dayı bu dünyadan ne anladın” deyince ağlamaya başladı. Sonra da “Yusuf Çavuş oğlum askerde Yemen’de esir düştük. 14 arkadaş bir atın başı ile yedi gün idare ettik. Çiğ de olsa insan aç kalınca o at başının derisini öyle çiğniyor ki. Hem sazazlık gidiyor hem de insan ölmeden yaşıyor. Bugünleri gösteren Alllah’ınıza hamd olsun. Çok şükretmemiz lazım. Bana sorarsan insan için yaşadığı şu dakika şu saat önemlidir. Gerisinin anlamı yok. Gönlüm isterdi ki Atatürk biraz daha yaşasaydı. Sen de askerde 4.5 sene kaldın. Yuvan dağıldı. Bu zamanın gençleri insanlık nedir bilmiyor. Edep haya terbiye saygı kalmamış” dedi. Ben de abdest alıp bir Yasin okudum. Nerede onlar nerede biz. Onun için bu vatanı bize emanet bırakanlara layık olmalıyız. Slogan ve palavra vatanperverliğinden kurtulup gerçek vatanperver olmalıyız. Ecdadın bıraktığı vatan topraklarını da düşmana satmaktan vazgeçmeliyiz.