NELERDEN DERS ALMALIYIZ, KİMLERİ ÖRNEK ALMALIYIZ? BİLELİM
Yazının Giriş Tarihi: 27.12.2020 16:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.12.2020 16:02
Ders ve örnek almamız gereken birinci derecedeki insan ‘Peygamberler’dir. Kuran’ın bildirdiğine göre Hz. İsa Resullerin en büyükleri olan Ulül-azm, Peygamberlerden biridir. O bütün üstünlüklerine rağmen diğer peygamberler gibi bir insan ve bir kuldur. Hiçbir zaman kendisinin Tanrı edinilmesini istememiş, insanlara yalnızca Allah’a kulluk etmelerini öğütlemiştir. Ona ululuk nispet etmek, onu Rab edinmek kesinlikle doğru değildir ve inkârdır, haramdır. “Ben Allah’ın kuluyum. O bana kitap verdi ve peygamber yaptı. Nerede olursam olayım, o beni mübarek kıldı. Yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti. Beni anneme saygılı kıldı. Beni bedbaht (Asi ve zulüm düşkünü) bir zorba yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri (Canlı) olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik (Huzur ve mutluluk) banadır.” Meryem Suresi, ayet 30-33. Bakınız Diyanet Takvimi 15 Aralık 2020. Bütün Peygamberler insanları tek olan (Bir olan) Allah’a çağırmıştır. Hayatları boyunca iyiliğin, güzelliğin, adalet, doğruluk ve kardeşliğin egemen ve hâkim olması için mücadele vermişlerdir. Zorluklara karşı direnmişlerdir.
Ders almak için ibretli bir örnek. Bir tarih, kralın birisi sarayının yolu üzerine kocaman bir kaya parçası koydurmuştur. Kendisi de gelip geçenlerin tepkisini görmek için, pencerenin önüne oturmuştur. Sabahtan itibaren ülkenin iş adamları, ileri gelenler, zengin tüccarlar, saray görevlileri dâhil pek çok kişi o yoldan geçmiş, hepsi de kayanın etrafından dolaşarak yollarına devam etmişlerdir. Bir kısmı da kralı tenkit etmiş ve halktan bunca vergiyi almasına rağmen yolları bile temiz tutmadığı için eleştirmişlerdir. Sonunda saraya meyve ve sebze getiren bir köylü, yolun üzerindeki kaya parçasını görünce sırtındaki küfeyi yere indirip kocaman kaya parçasını itmeye başlar. Epey bir gayretten sonra, kan, ter içerisinde kaya parçasını yolun kenarına itmeyi başarır. Küfesini sırtına takmak istediği anda, kayayı kaldırdığı yerde bir kese görür. Keseyi alır ve açar. Ağzına kadar altın dolu kesenin içinde bir not vardır. “Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir” denmektedir. Hikâyeyi yazan bu notun krala ait olduğunu söylemektedir. Her engel, hayat şartlarımızı iyileştiren ve iyileştirecek olan bir fırsattır.
Burada pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders vardır. Kral da olsa doğru ve adil olanı yapmaktan asla çekinmeyeceğiz. Haksızlığa ve zulme asla rıza göstermeyeceğiz. Çünkü “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” buyrulmuştur. Kaynak Diyanet Takvimi 14 Aralık 2020. Hiç unutmamamız gereken husus şudur; “Zulme rıza zulümdür, haksızlığa rıza haksızlıktır, yalana göz yummak, yalancılıktır, adaletsizliğe göz yummak, adaletsizliktir.”
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
NELERDEN DERS ALMALIYIZ, KİMLERİ ÖRNEK ALMALIYIZ? BİLELİM