Müslüman Türk dünyası geçen 300 yıllık zaman içerisinde siyasi ve sosyal yönden içinden çıkılmaz manzaralar yaşamıştır. Başta taklitçilik ve dıştan zorlamalar durumu daha da kötüleştirmiştir.
Mustafa Kemal’in ölümüyle milli insan modeli yetiştirilmemiştir. Öyle bir kaos yaşanmıştır ki, Osmanlı modelini reddeden Tanzimatçıların savundukları fikir ve düşünceler bile gericilik, yobazlık ve yanlışlık olarak tanımlanmıştır. Milletimiz bütünüyle büyük fikir ve ideallerden uzaklaştırılmıştır. Gazetelerin günlük fıkralarıyla, neyi ve ne istediğini bilmeyen yazılarla, magazin saçmalıklarıyla, siyasetçilerin demeçleriyle, broşürleriyle ve dergilerle yönlendirilmişlerdir. Ve böyle idare edilmişlerdir. Tarih sahnesine çıktığı büyük düşünce ve ideallerden ve büyük liderlerden uzak kalmıştır. En önemlisi ise kaynağı Kuran ve sahih sünnet olan paylaşım ve adaletten uzaklaştırılmıştır. Türk milleti düşürülmüş olduğu manevi boşluktan dolayı erozyona uğramış ve büyük çapta tahrip olmuştur. Böylece insan kalitesi düşürülmüştür. Türk İslam ülküsünün asıl kaynağını teşkil eden islamiyetten uzaklaştırılmıştır. Müslüman Türk toplumu adeta yamalı bohçaya döndürülmüştür. Türk İslam ülküsünün asıl kaynağını teşkil eden islamiyetten uzaklaşılmıştır. Neticede şu veya bu isim altında toplanan insan yığınları istismar edilmiştir. Çok net şekilde görüldüğü gibi “Emperyalizmin parçalamak ve yutmak istediği Türk İslam dünyası 250 yıldan beri korkunç bir ihanetin içine çekilmiştir. Vatan evlatları din ve milliyetinden uzaklaştırılmak istenmiştir. Çocuklarımız, gençlerimiz birbirine düşürülmüştür. Yeryüzünün iki sömürgeci bloğu olan kara ve kızıl emperyalizmin temsilcileri at oynatmışlardır. Kara emperyalizmin temsilcisi olan Amerika paravan şirketler ve avareleriyle çok uluslu sermayenin vampirleriyle az gelişmiş ülkelere yardım ve özgürlük vaat ederek ve uygarlık maskesi altında ihanet etmiştir. Bu ihanet devam etmektedir. İkincisi olan Sovyet Rusya ise “Ezilen ve sömürülen insanlara bağımsızlık ve özgürlük” getirmek maskesi altında sınıfsal savaşlar çıkarmış ve isyanlar başlatmıştır. Asyalı, Afrikalı birçok irili ufaklı devletler bunun için beyliklere, emirliklere, federasyonlara bölünmüşlerdir. Bunların nüfusu bir milyondan fazladır. Şu anda ise 820 milyon insan açtır. Dünyada mandacılığa rıza göstermeyen tek millet ise Müslüman Türk milletidir. Onun için Müslüman Türk Milliyetçiliği dedim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
NEDEN MÜSLÜMAN TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ (1)
Mustafa Kemal’in ölümüyle milli insan modeli yetiştirilmemiştir. Öyle bir kaos yaşanmıştır ki, Osmanlı modelini reddeden Tanzimatçıların savundukları fikir ve düşünceler bile gericilik, yobazlık ve yanlışlık olarak tanımlanmıştır. Milletimiz bütünüyle büyük fikir ve ideallerden uzaklaştırılmıştır. Gazetelerin günlük fıkralarıyla, neyi ve ne istediğini bilmeyen yazılarla, magazin saçmalıklarıyla, siyasetçilerin demeçleriyle, broşürleriyle ve dergilerle yönlendirilmişlerdir. Ve böyle idare edilmişlerdir. Tarih sahnesine çıktığı büyük düşünce ve ideallerden ve büyük liderlerden uzak kalmıştır. En önemlisi ise kaynağı Kuran ve sahih sünnet olan paylaşım ve adaletten uzaklaştırılmıştır. Türk milleti düşürülmüş olduğu manevi boşluktan dolayı erozyona uğramış ve büyük çapta tahrip olmuştur. Böylece insan kalitesi düşürülmüştür. Türk İslam ülküsünün asıl kaynağını teşkil eden islamiyetten uzaklaştırılmıştır. Müslüman Türk toplumu adeta yamalı bohçaya döndürülmüştür. Türk İslam ülküsünün asıl kaynağını teşkil eden islamiyetten uzaklaşılmıştır. Neticede şu veya bu isim altında toplanan insan yığınları istismar edilmiştir. Çok net şekilde görüldüğü gibi “Emperyalizmin parçalamak ve yutmak istediği Türk İslam dünyası 250 yıldan beri korkunç bir ihanetin içine çekilmiştir. Vatan evlatları din ve milliyetinden uzaklaştırılmak istenmiştir. Çocuklarımız, gençlerimiz birbirine düşürülmüştür. Yeryüzünün iki sömürgeci bloğu olan kara ve kızıl emperyalizmin temsilcileri at oynatmışlardır. Kara emperyalizmin temsilcisi olan Amerika paravan şirketler ve avareleriyle çok uluslu sermayenin vampirleriyle az gelişmiş ülkelere yardım ve özgürlük vaat ederek ve uygarlık maskesi altında ihanet etmiştir. Bu ihanet devam etmektedir. İkincisi olan Sovyet Rusya ise “Ezilen ve sömürülen insanlara bağımsızlık ve özgürlük” getirmek maskesi altında sınıfsal savaşlar çıkarmış ve isyanlar başlatmıştır. Asyalı, Afrikalı birçok irili ufaklı devletler bunun için beyliklere, emirliklere, federasyonlara bölünmüşlerdir. Bunların nüfusu bir milyondan fazladır. Şu anda ise 820 milyon insan açtır. Dünyada mandacılığa rıza göstermeyen tek millet ise Müslüman Türk milletidir. Onun için Müslüman Türk Milliyetçiliği dedim.