Yaladı parmağı balı tutanlar. Köşeyi dönüyor yolu tutanlar
Tellalın nimzarın sayısı arttı. Kurnazın kazacak kuyusu arttı. Bir mutlu azınlık uçar havada. Ayları günleri geçer havada. Şişti ihracattan vergi çalanlar. Her gün üstümüze yağdı yalanlar. Yüz binleri yalanlarına uydurdu, çetesine hazineyi soydurdu. Sadizmine yasal gömlek giydirdi. Zincire vurmazsan haşa huzurdan.
Yukarıdaki satırları 26.05.1978 ve 01.03.1986 Rahmetli Abdürrahim Karakoç yazmıştır. O günlerle bu günleri kıyaslamak mümkün değildir. Ekranlarda gördüklerimiz haberlerde izlediklerimiz tam bir facia. Müminiz Müslümanız eyvallah. Ancak kitabımız Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Bile bile günaha (harama) saparak insanların mallarından bir kısmını yemeniz için onun bir parçasını yetkililere (işin başındaki söz sahiplerine) aktarmayın (vermeyin) bakın Bakara Suresi ayet 188.
Şanlı Peygamberimiz (s.a.v), "Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayırlı (faydalı söz) konuşsun yahut sustun" buyurmaktadır. Dudaklarımızdan dökülen sözler doğru ve hayırlı ifadeler olmalı. Toplumda kirli ve şüpheli tortular oluşturmalıdır. Yalan, iftira, kin ve haset geldiği boyut itibarıyla dehşet vericidir.
Seslenmek ve sormak istiyorum; ağzımızdan çıkan her bir sözümüz mahşer aleminde (toplanma yerinde) ete kemiğe bürünüp karşımıza çıktığında kendimizi nasıl savunacağız ve ne diyeceğiz? İnancımıza ve yasalarımıza göre kamu malı topluma ait olan her şey titizlikle korunmalıdır. Her ferdin her insanımızın üzerinde hak sahibi olduğu topluma ait mekanlar, araç ve gereçler, doğal kaynaklar, milli kültürlerimiz ve bütün gelirler kamu malıdır. Ahlaki değerlerin çiğnendiği, ucuz menfaat ve çıkarlarını ön plana alındığı günümüzde, kamu malı bazıları için çıkar sağlama aracı olmuştur. Bu çirkin davranış emanete hıyanettir. Bu da inancımıza göre münafıklık alametidir. Bakınız Diy. Tak. 2 Nisan 2021 Cuma.
Hem kamu malları, hem gençliğimiz göz göre göre ihanete uğruyor. Bir tarafta yolsuzluklar, öbür tarafta toplumdaki boynuzlular. İster istemez soruyorum, Allah aşkına nereye gidiyorsunuz? Ne hale geldik. Televizyon programları sizi hiç rahatsız etmiyor mu? Vay efendim beraber yaşadığı kişi birlikte olduğu adam nikâhsız arkadaşı, imam nikahlı eşi, eski kocası, eski sevgilisi önceki kocamı... Daha neler neler. Mani düzecektik, hani açılan İmam Hatip okulları ve diğer okullar toplumun düzelmesini sağlayacaktı. Muhafazakârlık, milliyetçilik asla bu değildir. Bazı TV kanallarında yabancılara satılan on binlerce dönüm topraklarımız bile izaha muhtaçtır. Kamu mallarımız kirletildiği gibi cemiyetimiz de kirlenmeye başlamıştır. Yetkililerimiz bir an evvel tedbir alınmalıdır. Suni, uydurukça gündemlerle gerçekler ve hakikatleri örtülmez!