SON DAKİKA
Hava Durumu

NAZİK KONULAR DİYEREK SUSMAK YANLIŞ OLUR

Yazının Giriş Tarihi: 06.08.2021 16:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.08.2021 16:54
Sevgili Okuyucularım
 Öyle çirkin, öyle kötü ve yanlış hadiselere şahit oluyoruz ki, tüylerimiz diken diken oluyor ve utanç duyuyoruz. Ancak konuşması gerekenler susuyorlar. Nazik bir mesele diyerek konuşuyorlar. Bazen de “bizimle aynı görüşteler, aynı tavanın balıklarıyız, aynı ideolojinin sempatizanlarıyız’’ diyerek, mesele ört bas edilip, unutturulmaya çalışılıyor. Neticede, toplum olarak zarara uğruyoruz. Hâlbuki şanlı Peygamberimizin (s.a.) ‘’Ümmetimizin ihtilaf ettiği (görüş ayrılıklarına düştüğü konularda rahmet vardır, mesajını anlayıp tatbik etseydik, hoşgörü ve meşru sınırlar içerisinde tartışabilseydik, nazik konu diye susmasaydık, yaşadığımız bunca çirkinlikleri yaşamaz ve daha mutlu olurduk.
Peki nedir bu nazik konular, gelin birlikte bakalım. Mesela - Müslüman bir milletin askeri, subayı, komutanı, daha doğrusu Ordusu da elbette Müslüman olacaktır. Devletin (milletin) ordusu milli bünyeye uygun şekilde yetiştirilmesi için, her türlü tedbir alınmalıdır. Allah Allah nidalarıyla savaşa giden ve düşmanla çarpışan Mehmetçiğin, dini bilgilerle donanımlı olması asla laikliğe aykırı değildir. Aynı şekilde, din ve inanç istismarcılarının tuzaklarına düşmemeleri için gerekli bilgi ve donanımların öğretilmesi de bir mecburiyettir. Eri ile komutanı ile Mehmetçik, yüce dinimiz İslam’ın vahdet (birlik) dini olduğunu mutlaka bilmelidir. Bilsin ki şıh, seyit, cemaat geçinen şarlatanların tuzaklarına düşmesin. Yeni 15 Temmuz’lar yaşanmasın. Ben 1965’lerde bazı tarikat önderlerinin tertip ettiği haftalık toplantılara nice subayların katıldığını bilirim. Hatta zikir meclislerinde Zekeriya Peygamber’in hızarla kesilerek şehit edilmesini sembolize eden sesin çıkarıldığı ayinlerde rahatsızlaşan subayları görmüşümdür.
         Kıymetli okuyucularım. Bu bağlamda merhum Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün almış olduğu tedbirler yaşatılmalıdır. O koca lider, askeri-emperyalizmi, iktisadi-emperyalizmi ve kültür emperyalizmini ret etmiş, çıkar yol olarak görmemiştir. “Ey Türk, Titre ve Kendine Dön’’ diyen Bilge Han’ın bu sözü ‘’Ey Türk yabancı kültürün tesirinden kurtul’’ şeklinde anlaşılmıştır. Öylede olmuştur. Ancak asırlar sonra Türk milletine tekrar yabancı kültür musallat (bulaştırma) olmuştur. Bu sefer “din yoluyla, mezhep yoluyla, tarikat yoluyla, cemaat ayaklarıyla “Kültür Emperyalizmi” yeniden hortlatılmıştır. Atatürk’ün getirdiği “Teşkilatı Esasiye Kanunu ve 3 Mart 1924’te kurulan, Başbakanlığa bağlı olan Diyanet İşleri Başkanlığı’’ bu noktada çok önemli rol oynamıştır. Ne yazık ki, siyasi hırs, siyasi rekabet ve siyasi ihtiraslar uğruna yapılan değişiklilerle 1938’den sonra bu kurum da yıpratılmıştır. “Nazik konular’’ kervanına katılmıştır. Türkiye ve Türk milleti olarak yaşadığımız 15 Temmuz 2016 FETÖ ihaneti bu teşkilatın “siyasi malzeme’’ olarak birileri tarafından kullanılması yüzündendir. Susmak, korkmak çare değildir. Görüş ayrılıklarımız, farklı düşüncelerimiz elbette olacaktır. Bunları mutlaka güven ortamı içinde tartışmalıyız. Çıkar yol budur. Gerisi fiyaskodur.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.