SON DAKİKA
Hava Durumu

MÜSLÜMANLARA ZULÜM YAPILDI VE ATILAN İFTİRALAR

Yazının Giriş Tarihi: 11.10.2020 15:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2020 15:51
Yıllardan beri Türkiye’de bazı çevreler tarafından devamlı olarak Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yapmaktan geri durmayanlar vardır. Bunların maksatları ve gayeleri İslam dini ya da İslam’ın Cihan-ı Şümül prensiplerini devreye sokmak, uygulamaya koymak değildir. Çünkü İslami hüküm ve prensipler devreye girer uygulamaya konulursa, bunların hepsi de cezaya çarptırılır. Müftülük yıllarında bir personelim çok İslamcı geçiniyor. Benimde Müslüman Türk Milliyetçilik devamlı tenkit ediyordu. Bahsi geçen şahsın babası vefat ettiğinde miras taksim olurken, kız kardeşine “Taksimi dinimize göre yapalım. Üçte biri kızın, üçte ikisi erkeğindir” diyor. Taksimi öyle yapıyorlar. Şahsın kayınpederi vefat ettiği zaman, kayın biraderleri, “Enişte sen kız kardeşlerine nasıl taksim yaptıysan, bizde öyle yapalım” diyorlar. Çok İslamcı geçinen şahıs “Kanun ne derse odur. Kanunlarımıza göre yarı pay (yarı yarıya)” diyerek taksimi yaptırıyor. Bir takım kişiler de taraflı ve yanlı ideolojik boyutlu gazete ve dergilerde çıkan haberleri ve köşe yazarlarının görüşlerini belge kabul ederek, yazdıkları kitaplara almışlardır. Bunların kafaları ütülüdür. Bunlar uzaktan kumandadırlar. Bunlar Lozan’ı bile dillerine dolamaktan utanmazlar. Bunlar İngiliz, Yunan, Yahudi, Ermeni ve hain ajanlarla iş birliği yapanları masum gösterirler. İçinde bulunulan şartlar dikkate alınmamıştır. Hiç unutmuyorum 1963’lerde, bazı gayri resmi Kuran Kursları’nda sözde din eğitimi veriliyordu. Muhafazakâr nice aile çocukları buralarda yatılı olarak barınıyorlardı. Hocaları ise velilere; İmam Hatip Okulları’nın küfre hizmet ettiğini, komünist yetiştirdiğini, buralardan din adamı yetişmeyeceğini anlatıp “İmam Hatip” değil “İmam Hatap” yani odun olduğunu anlatıyorlardı. Rahmetli babacım onlara inanmış olduğu için beni İmam Hatip’e vermiyordu. “Oğlum gittim, gördüm. İmam Hatiplerde etekleri kısa bacakları açık bir sürü öğretmen var” diyordu. Onun için ben 1965 yılında İstanbul İmam Hatip Okulu’na babamdan gizli olarak kayıt yaptırmıştım. Bahsi geçen sözde Kuran Kursları’nda Atatürk için ‘Kör Kemal, deccal ve din düşmanı’ gibi bir takım iftiralar atılıyordu. Sonradan bunlar İmam Hatiplere girmeye başladılar.  Bu yolla Diyanet’te birçok görevlere geldiler. Bunlar, “Hilafet neden kaldırıldı? Hilafetin kaldırılması dünyadaki tüm Müslümanları yakından ilgilendiren çok önemli bir konudur” diyerek iftiralarına devam etmişlerdir. Yazdıkları kitapları, saf ve temiz Müslümanlara bol parayla satmışlardır. Üzülerek itiraf edelim ki bu iftiralar her dönemde siyasiler tarafından korunmuşlardır. Hala da bu korumalar devam etmektedir. “Anadolu’da 40 bin Kuran Kursu açıldığında, sert bir yumrukla devlet ele geçirilecektir” diyenlerin 15 Temmuz 2016’da ki ihanetlerini gördük. Milletten toplanan yardımlarla, elde edilen maddi imkânlarla ve de siyasi manevralarla devlete sızılarak girişilen ihanetleri milletimiz artık görmektedir. Siyasi ikballer uğruna görmeyenler de uyanmalıdır. Bu bağlamda en çok görev medyaya düşmektedir. Şovmenlere dikkat etmek lazım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.