SON DAKİKA
Hava Durumu

Muhtaç olduğumuz ruh ve aldatılan millet

Yazının Giriş Tarihi: 12.09.2019 21:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.09.2019 21:15
“Yüreğin hislimi, işkencedesin, talihe bak” diyenler bu dünyaya kelle gezdirmeye gelenlerden değildir. Günümüzde bu karaktere sahip insan yok gibidir. Keşke olsalardı. Onlar ikbal peşinde koşan, rahat ve lüks yaşama tutkunu, ev, mal mülk, araba, para, makam ve mevki peşinde koşan tiplere ve vicdanlara yabancıdır. Onlar için sırtındaki paltoyu bile bir fakire verip, kış aylarını soğukta geçirmek, bir feragat abidesi olmak esastır. Bunun için Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı’ndan kazandığı 500 lirayı bir hayır kurumuna vermiştir. Onun için biricik oğlu 1960 yıllarında Çetin Altan’ın kapısını çalıp 20 lira isteyecek kadar düşkün bir hayat yaşamıştır.
Bugünlere baktığımızda hamaset nutuklarıyla aldatılan bir nesil, bir gençlik ve bir millet görüyoruz. Ha babam, ye babam çal, çırp sonrada hamaset nutuklarıyla milleti aldat. Sonra çık piyasaya Akif’in şiirlerini oku. Ey muhtaç olduğumuz ruh nerdesin? “Sessiz yaşadım ki beni nerden, kim bilecektir” diyen Akif’i yapayalnız ölmesine rağmen, tertemiz olan Müslüman Türk gençliği onu son yolculuğunda inanılmaz bir nümayişle uğurlamıştır. Onun taşıdığı mübarek ruhu özlüyoruz. Şimdiki kiralık kalemler, paralı yazarlar, yıkıcı yeminlerden ve yalan haberlerden bıktık. Kim doğru söylüyor belli değil. Bir bakıyoruz bir yılda İngiltere, Londra’dan Türkler tarafından beş bin ev satın alınmış. Bir bakıyoruz milletin parasıyla belediyeler binlerce araç kiralamış. Bir bakıyoruz nice ihalelerle, imar yolsuzluklarıyla milyarlar çeç edilmiş ve belli kişilerin kasalarına girmiş. Müslüman Türk milletinin onlarca yılı zayi edilmiş. Hep kandırdılar. Hala kandırıyorlar. Eğer doğru ise, Sayıştay raporlarını gösterenler yalan söylemiyorlarsa bir kilometrelik yol için 40 litre yakıt almayı neyle izah edeceksiniz. Bunun adı sosyal hırsızlık değil de nedir? 1968’den beri Müslüman Türk Milliyetçiliğini benimseyen birisiyim. Ülkü ocaklarından terbiye aldım. Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’le 1969’da orduda tanıştım ve elini öptüm. Ne oldu da muhafazakâr geçinen siyasi oluşumlar bu kirliliklere karıştı. Karıştırdıkça kalan bir çöplük gibi niye olundu. Hep merak ediyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.