Kıymetli okuyucularım. Ramazan ayından sonra oruç tutmanın en faziletli olduğu ay Muharrem Ayı’dır. Muharrem Ayı’nın 10. Gününe rastlayan yani 28 Temmuz Cuma gününe tekabül eden tarih “Aşure günü” olarak bilinmektedir. Bu ayda tarihimizin yürek yarası olan Kerbela Olayı yaşanmıştır. Kerbela’yı anlamak için Hz. Hüseyin’i iyi anlamak lazımdır. O, dedesi Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yolunda yürüyen zulmün karşısında duran şerefli bir müslümandır. O’nu şehit edenler zalim ve şerefsizlerdir.
Birilerinin “Ehli Sünnet” diye tarif ettiği zalimlere “Ehli Sünnet” demek asla doğru değildir. Emevilerin bu günü bir bayram gibi kutlamaları tam bir cehalet ve delalettir.
Aşure Günü ile ilgili birçok rivayet vardır. Bunların çoğu doğru değildir ve sağlam kaynaklara dayanmaz. Müslüman Türklerde “Aşure” benimsenmiş ve pişirilen tatlılar dağıtılmıştır. Hz. Nuh’un gemisinin “ Cudi Dağı’na” oturması, Hz. Musa’nın Firavun’un zulmünden kurtulması, Hz. Âdem’in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. Yunus’un balığın karnından çıkarılması, diğer bazı olayların meydana gelmesi.
Ancak bunlar kesin delillere dayalı değildir. Birer rivayettir. Bizi ilgilendiren asıl konu Emevi Hanedanının dolayısıyla Yezid haininin yaptığı zulüm ve İslam âlemine bıraktığı “kin yumağıdır.”
Elbette Müslümanlar oyunlara gelmeyecek, saltanatı elinde bulunduranların zulmüne ve ihanetine boyun eğmeyeceklerdir. İslam âlemi zalimlerin zulmünden, para koliklerin şerrinden kurtulmalıdır. Kerbela şehitlerimizin ve tüm şehitlerin ruhları şad, makamları Cennet olsun…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Muharrem Ayı Ve Aşure Günü-Kerbela Olayı
Kıymetli okuyucularım. Ramazan ayından sonra oruç tutmanın en faziletli olduğu ay Muharrem Ayı’dır. Muharrem Ayı’nın 10. Gününe rastlayan yani 28 Temmuz Cuma gününe tekabül eden tarih “Aşure günü” olarak bilinmektedir. Bu ayda tarihimizin yürek yarası olan Kerbela Olayı yaşanmıştır. Kerbela’yı anlamak için Hz. Hüseyin’i iyi anlamak lazımdır. O, dedesi Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yolunda yürüyen zulmün karşısında duran şerefli bir müslümandır. O’nu şehit edenler zalim ve şerefsizlerdir.
Birilerinin “Ehli Sünnet” diye tarif ettiği zalimlere “Ehli Sünnet” demek asla doğru değildir. Emevilerin bu günü bir bayram gibi kutlamaları tam bir cehalet ve delalettir.
Aşure Günü ile ilgili birçok rivayet vardır. Bunların çoğu doğru değildir ve sağlam kaynaklara dayanmaz. Müslüman Türklerde “Aşure” benimsenmiş ve pişirilen tatlılar dağıtılmıştır. Hz. Nuh’un gemisinin “ Cudi Dağı’na” oturması, Hz. Musa’nın Firavun’un zulmünden kurtulması, Hz. Âdem’in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. Yunus’un balığın karnından çıkarılması, diğer bazı olayların meydana gelmesi.
Ancak bunlar kesin delillere dayalı değildir. Birer rivayettir. Bizi ilgilendiren asıl konu Emevi Hanedanının dolayısıyla Yezid haininin yaptığı zulüm ve İslam âlemine bıraktığı “kin yumağıdır.”
Elbette Müslümanlar oyunlara gelmeyecek, saltanatı elinde bulunduranların zulmüne ve ihanetine boyun eğmeyeceklerdir. İslam âlemi zalimlerin zulmünden, para koliklerin şerrinden kurtulmalıdır. Kerbela şehitlerimizin ve tüm şehitlerin ruhları şad, makamları Cennet olsun…