Sevgili meslektaşlarım.
Hepiniz bilirsiniz ki Allah’ın Resulü “Duaların en makbul olanı, manası bilinerek yapılan duadır” buyurmaktadır. 2.2.2018 Cuma günkü hutbelerinde konusu Kur’an ve sünnete bağlılık ve onları iyi anlamakla ilgili idi.
Yenişehir’de müftülük yaptığım yılarda namaz sonrası yapılan duaların Türkçe olması için bir hayli gayret gösterdim. Kanaatim başarılı da oldum. Nasıl bir anlayışsa yine duaların Arapça metinleri okunarak yapılması gündeme geldi. Özellikle ezanlardan sonra okunan dualarda kimse neye amin dediğini anlamıyor.
Bu konuda sizlerle bir hatıramı paylaşmak istiyorum. 1992 yılında Mesfele’de kiralama ekibinde sorumlu idim. Bir gün Sayın Sami Uslu Hocamız acil toplantıya çağırdı. Ciddi şekilde hem bizleri hem de kafile başkanlarını azarladı. Sebebi şu idi, Türk hacıları Iraklılar’ın peşine takılıyor. Arapça dua ediyorlar ve diyorlar ki, “Allah’ım bizi İranlı kafirlere karşı galip getir. Aynı şekilde İranlılar da dualarında Allah’ım bizi Iraklı kafirlere galip getir. Bizim cahil hacılar ve hocalar da çok içten amin diyorlar. Bu rezalete son verin, lütfen dualarınızı Türkçe yapın” dedi.
Merak etmeyin duaları Türkçe yaparsanız kimse size cahil damgası vuramaz. Tıpkı Arapça yapıldığı zaman alim damgası vurmadıkları gibi. Bu konuda Yenişehir din görevlileri öncülük etsin istiyorum. İşin özü de, sözün özü de budur. Herkesi Arapçayı bilecek duruma getiremezsiniz..
Tekrar istirham ediyorum. Kusura bakmayın…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Müftülere, vaizlere, imamlarımıza istirhamımdır
Hepiniz bilirsiniz ki Allah’ın Resulü “Duaların en makbul olanı, manası bilinerek yapılan duadır” buyurmaktadır. 2.2.2018 Cuma günkü hutbelerinde konusu Kur’an ve sünnete bağlılık ve onları iyi anlamakla ilgili idi.
Yenişehir’de müftülük yaptığım yılarda namaz sonrası yapılan duaların Türkçe olması için bir hayli gayret gösterdim. Kanaatim başarılı da oldum. Nasıl bir anlayışsa yine duaların Arapça metinleri okunarak yapılması gündeme geldi. Özellikle ezanlardan sonra okunan dualarda kimse neye amin dediğini anlamıyor.
Bu konuda sizlerle bir hatıramı paylaşmak istiyorum. 1992 yılında Mesfele’de kiralama ekibinde sorumlu idim. Bir gün Sayın Sami Uslu Hocamız acil toplantıya çağırdı. Ciddi şekilde hem bizleri hem de kafile başkanlarını azarladı. Sebebi şu idi, Türk hacıları Iraklılar’ın peşine takılıyor. Arapça dua ediyorlar ve diyorlar ki, “Allah’ım bizi İranlı kafirlere karşı galip getir. Aynı şekilde İranlılar da dualarında Allah’ım bizi Iraklı kafirlere galip getir. Bizim cahil hacılar ve hocalar da çok içten amin diyorlar. Bu rezalete son verin, lütfen dualarınızı Türkçe yapın” dedi.
Merak etmeyin duaları Türkçe yaparsanız kimse size cahil damgası vuramaz. Tıpkı Arapça yapıldığı zaman alim damgası vurmadıkları gibi. Bu konuda Yenişehir din görevlileri öncülük etsin istiyorum. İşin özü de, sözün özü de budur. Herkesi Arapçayı bilecek duruma getiremezsiniz..
Tekrar istirham ediyorum. Kusura bakmayın…