Kıymetli okuyucularım
27 Şubat Pazar Günü'nü Pazartesi'ye bağlayan gece Miraç kandili gecesidir. Bir başka ifade ile Recep ayının yirmi altısını, yirmi yediye bağlayan gece mübarek Miraç Kandili'dir. Miraç, Şanlı Peygamberimiz'in (Ona selam) olsun mucizelerindendir. Mucize ise akıl duvarlarını yıkan ilmin ve aklın ötesinde harikulade olağanüstü hallerdir. Günümüzde sıkça kullanılan ve basite indirilerek çarptırılan mucize sözü gerçek anlamından uzaklaştırılmıştır. Hele hele bazı program kanallarında birkaç program sunucusunun, "Bir mucize daha gerçekleştirildi. Bir mucize daha yaşandı"gibi saçmalıklar sadece reyting avcılığıdır. Ya da, "Mucize kurtarış,  mutlak gol engellendi. Kaleci bir mucizeyi daha gerçekleştirdi" şeklindeki ifadeler asla mucize olamaz. Aynı şekilde, "Kazada şu kadar insan öldü. Mucize bebek kurtuldu" gibi ifadeler mucizeyi hafife alan yanlış ve abartılı sözlerdir. Orta yerde araba var ya da kaleci ve direk var. Yahut şu çeken futbolcu var ölenler var, kurtulan var adı mucize. Yani mucize adına saçmalık.

Kıymetli okuyucularım
Miraç iki kısımdan ibarettir. Bir kısım Mekke'den Kudüs'e kadar olan yolculuktur. Buna İsra denir. İnanmayan kafir olur küfre girer. İkinci kısım Kudüs'ten sonraki kutsal yolculuk, göğe yükseliştir. Buna inanmayan fasık günahkâr olur. Miraç, yükselmek, yükseğe çıkmak anlamındadır. Kuran-ı Kerim'de İsra Suresi'nin birinci ayetinde şu mesaj vardır. İsra, geceleyin yürütmek anlamına gelmektedir. "Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir" buyrulmaktadır. Konunun detaylı olarak anlaşılması için (Geniş bilgi bakımından) Merhum Hocamız Hamdi Yazır'ın 'Elmalı' tefsirine bakmanızı tavsiye ederim.

Miraç'ın ikinci safhası (bölümü) Necm Suresi'nde mealen şöyle işaret buyrulmuştur:
"Andolsun ki o Rabbinin ayetlerinden bir kısmını görmüştür." Necm yıldız manasına gelmektedir. Surenin 6. Ayetinden itibaren Peygamberimiz'in (s.a.v) vahiy meleği olan Cebrail Aleyhisselam ile birlikte Miraç hadisesini yaşadığı ifade edilmiştir. İkinci safha denilen bu kısım Şanlı Peygamberimiz'in Mescid-i Aksa'dan başlayıp semanın uçsuz bucaksız derinliklerine doğru yükseldikleri yüce Allah'ın katına vâsıl oldukları (ulaştıkları) kısımdır. Miraç mucizesini tasdik etmeyip inkâr edenler (inanmayanlar) hiç şüphesiz küfte girmiş olurlar. Çünkü bu büyük mucize Kuran ve sahih hadislerle sabittir. Hz. Ebubekir (r.a) henüz Peygamberimizi görmeden Kureyş'in ileri gelenleri bu haberi kendilerini ulaştırmaları üzerine "Bu sözü bu haberi kendileri bizzat mı söylüyor" demesi üzerine "Evet" cevabını alınca, "O söylemiş ise doğrudur" diyerek Miraç'ı ilk tasdik eden olmuştur. DEVAM EDECEK