SON DAKİKA
Hava Durumu

MİLLİ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY VE SAHTEKÂRLAR

Yazının Giriş Tarihi: 29.12.2020 15:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.12.2020 15:38
Mehmet Akif Ersoy 1873’de doğmuş, 1936 tarihinde, 63 yaşında vefat etmiştir.(Ruhu şad, mekânı cennet olsun) 27 Aralık 2020 tarihi onun vefatının 84. yıl dönümüdür. 12 Mart 1921 meclis kararı ile İstiklal Marşı olarak kabul olunmuştur. Dönemin Genel Kurmay Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı’na müracaat ederek, savaşımızın önem ve manasını anlatacak, halkımıza ve askerlerimize milli ve manevi heyecan verecek ve diğer milletler de bulunan milli marşlara denk olacak bir marş istemesi üzerine, bakanlık bu isteği bütün kuruluşlara bir genelge ile bildirmiş, ayrıca gazetelere ilan vermiştir. Birinci seçilene 500 lira, bestesini yapana 500 lira verilmek üzere bir yarışma açılmıştır. Yarışmaya 700’den fazla şiir gelmiştir. Akif’in ‘Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’ diye başlayan şiiri birinci seçilir. Mecliste alkışlar arasında defalarca okunur. Sırtına giyecek paltosu dahi olmayan, arkadaşı Şefik Koraylı’nın paltosunu ödünç alan Akif, vaat edilen para ödülünü kabul etmez. Adı geçen parayı ‘Hilal-i Ahmer’ denilen, Kızılkaya’ya bağlı bir derneğe verdirmiştir. Yorumu okuyucularıma bırakıyorum. O diyor ya; ‘Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam. Hele Hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Kanayan yara gördü mü yanar ta ciğerim. Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim Hakk’ı tutar kaldırırım. Irzımızdır çiğnenen, evlatlarımızdır, doğranan, ey sıkılmaz ağlamazsan, bari gülmekten utan.’ Akif’ten sonra gelenlerin içinden Necip Fazıl Kısakürek, Osman Yüksel Serdengeçti, Sezai Karakoç, Abdurrahim Karakoç ve diğerleri. Bunların hiç birisinde kapitalizme uşaklık, dünyaya yavşaklık yoktur.  30 Ocak 1910 Tarihinde Ömer Seyfettin’in Selanik Üçüncü Ordu Merkezi’ne bağlı Yakarorit Köyü’nde bölük komutanı iken Ali Canip Yöntem’e yazdığı mektupta; “Geldiniz edebiyatta, dilde (lisanda) bir yenilik (ihtilal) vücuda (meydana) getirelim” diyordu. Bu talebin neticesinde ‘Yeni Lisan’ makalesi yayınlanmıştır. İlgili makalede; ‘Vatan çocuklarına’ diye başlayan yazıda; ‘Siz asılsız türediler değilsiniz. Sizde ki kanlar Hakanlardan kalma büyük emli taşır. Türk yavruları, Hakan oğulları; Yüz milyonluk mukaddes neslimize en büyük fenalığı yapanları sorsalardı hiç şüphesiz hariçteki (dışarıdaki) düşmanlar değil, tarihi açar, Türk olduğu halde Türklükten kaçan büyük zekâları gösterirdik’ ifadeleri yer almıştır. Devamında ise; ‘Çin Seddi‘ni yıkan, dağları titreten Müslüman Türkler iki buçuk ecnebi (yabancı) kaidesini atamayacak kadar küçük değildir.’ Mehmet Akif’i anlamak için Karakoç’un şu satırlarını bilmek ve anlamak lazım; ‘Aramızda yumru yumru tepeler. Sokaklarda seyip gezdi sopalar. Sen giderken yeni doğan sıpalar, torunlu morunlu eşek oldu de’ Kısmet olursa ‘Hasan’a Mektup’ adlı bu şiiri sizlerle paylaşacağım. Günümüzün parakolik şarlatanları, sosyal istismarcıları istemeseler de Hak geldiğinde, batıl yok olacaktır.  
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.