SON DAKİKA
Hava Durumu

Milli devlet nasıl olmalıdır bakalım

Yazının Giriş Tarihi: 28.09.2022 18:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.09.2022 18:22
Kıymetli okuyucularım. Milli devlet herhangi bir sınıf ve zümrenin ya da herhangi bir şahsın tekelinde olamaz. O bütün sınıf ve zümrelerin bütün iş ve meslek gruplarını ve bütün şahısların manevi ve maddi hak ve menfaatlerini adil bir şekilde koruyan, savunan ve dengeleyen bütün vicdanlara saygı gören müşfik bir otorite olmak zorundadır. Zulme, haksızlığa, baskı ve tecavüze, gadre uğrayan herkes ve her zümre yanında mutlaka devlete bulmalıdır. İşte peygamberimizden sonra İslam devletinin ilk halifesi(devlet başkanı) seçilen Hz. Ebubekir seçimi takiben yaptığı konuşmada şu mesajı vermiştir. Nezdimizde(yanımızda) mazlumlar haklarını alıncaya kadar çok kuvvetlidirler. Zalimler( hakka tecavüz edenler) ise mazlumun hakkını verinceye kadar çok zayıf olacaktır buyurarak mazlumlardan yana olması gerektiğini belirtmiş ve uygulamalarında da gerçekten öyle hareket etmiştir. Kıymetli okuyucularım. Devlet mazlum ve mağdurlardan yana olmazsa onların hak ve hukukunu korumazda güçlü olanlarla işbirliği yaparsa sosyal denge bozulur ve zalimlerin zulmü artar. Bu da iç huzuru bozar ve kargaşalara sebep olur. Yüce dinimiz İslam mağdur ve mazlumlara zulmetme hakkı tanımaz. Onun için milli devlet adil ve müşfik bir şekilde yetki ve otoritesini kullanarak mazlumların hakkını almak ve zorundadır. Aksi halde mağdur ve mazlumlar incilir, kırılır, kin duyguları kabarır, yanlış yollara başvurur, devamlı sertleşir. Bu konuda ekonomik adaletsizlik ve kapitalizmin zulmü ön planda olmuştur. Kötü ve art niyetli, iç ve dış düşmanlar bu ortamdan yararlanmak için her çareye başvurmuşlardır. Sosyal dilim ve sosyal tabakaları kullanmışlardır. Kıymetli okuyucularım. Müslüman Türk milleti için devlet kutsaldır. Onun icra gücü olan hükümetler yasama gücü olan meclisler, yargı gücü olan mahkemeler asla bir sınıf ve zümrenin tekelinde ve kontrolünde olmaz. Bunlar Türk milleti adına hareket etmek zorundadır. Çünkü bunlar milli vicdanda yatmakta olan mukaddes ölçülere bağlı ve onun güçleri çok defa sınıf ve zümrenin kontrolüne girmiştir. C. Zimmerman tabiriyle zaman içinde rahiplere ve savaşcılara, asillere, kapitalistlere, elit tabakalara, imtiyaz tanıyan devlet ve hükümetler gelip geçmiştir. Bazen de partizanlık tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.  Devletsiz bir dünya devleti kurma garabetine  ve acizliğine kapılan adına da bilimsel sosyalizm diyen tiplerde vardır. Bu itibarla insanlara Türk İslam Kültürü ve medeniyetindeki devleti anlatmalıyız. Çünkü ona ihtiyacımız var. Kaynak:(Bknz S. Ahmet Arvasi, Türk İslam Ülküsü, 1. Kitap, sayfa 161-162)
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.