Kıymetli Okuyucularım,

Demagojilerle, sahte ve aldatıcı sloganlarla oy devşirmek için yalan vaatlerle milli devlet olunmaz. Milli devlet herhangi bir sınıf, zümre ve herhangi bir partinin tekelinde de alamaz. O bütün sınıf ve zümrelerin bütün iş ve meslek gruplarının maddi ve manevi hak ve menfaatlerini adil bir şekilde koruyan, savunan ve dengeleyen ve bütün vicdanlarda saygı ve itibar, görev adil ve müşfik bir otorite kurmak zorundadır. Zulme, haksızlığa uğrayan herkes ve her zümre yanında mutlaka devlet gücü var olmalıdır.

Kıymetli Okuyucularım,

Devlet mazlumdan yana olmazsa zalimlerin zulmü artar. Mazlum ve mağdurlar çoğalır. Mazlumlar kendi haklarını kendile-
ri almaya kalkar. Bu yolla toplum cemiyet; anarşi ve teröre sürüklenir. İç kavgaların fitilleri ateşlenir. Zaman içinde bu girişmeler genişlemeye başlar. Elbette bu arzu edilmeyeceğine göre devlet yukarıda sözü edilen ve yerine getirmelidir. Dinimiz İslam hiçbir şekilde mazluma zulmetme hakkı tanımaz. Devlet adil ve müşrik otoritesini kullanarak mazlumun hakkını almak zorundadır. Mazlum ve mağdur hakkını almazsa incinir, kırılır, kin duyguları kabarır. Zulme uğrayan başka insanlarla açık ve gizli irtibatlar kurarlar. Sosyal patlamalara zemin oluşmaya başlar. Parti devletlerinde bu manzara sık görülür. Kapitalizmin zulmü böyle başlamış, sendikalar adeta kiralanmıştır.