SON DAKİKA
Hava Durumu

MENFAATPEREST ÇAKALLARA DİKKAT

Yazının Giriş Tarihi: 27.11.2018 21:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.11.2018 21:55
Çok sevdiğim ve yıllarca beraber çalıştığım emekli bir imam kardeşim şöyle bir hadise anlattı. Köylerinde hali, vakti yerinde olan bir vatandaşın hanımı rahmetli olmuş. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra vatandaş, Sakarya taraflarında bir bayanla tanışmış ve evlenmek üzere teşebbüse geçmiş. Adamın oğlu yoktur. Üç tane kızı vardır. Kızlarını üvey anneleri olacak hanımla tanışmak üzere Sakarya’ya getirir. Hanımın da evlatları vardır. O da Osmanlı bir bayandır. Onlar da annelerinin evleneceği, üvey babaları olacağı adam hakkında bilgi sahibi olmak istemektedirler. Kızların üçü de babalarının evlenmelerine razı değiller. Ancak bu durumu gizli tutuyorlar. Sohbet başlayınca hanımın yakınları kızlara babalarının durumunu, ahlaki yapısını soruyorlar. Fırsat bu fırsat diyen kızlar başlıyorlar anlatmaya. “Babamız çok muhterem, çok olgun, çok efendi bir insandır. Çokta dindardır. Ama biraz asabidir. Hali vakti, ekonomik durumu da yerindedir. Bu sebepten dolayı bir kızgınlık anında rahmetli anamızı döverek öldürdü” diyorlar. Karşı tarafın bir anda çehresi değişiyor. Evlilik olmuyor. İş bozuluyor. Çünkü kızlar babalarının mirasını kimseyle paylaşmak istemiyorlardı. Bu itibarla kızlar “Bedeni ile ruhları aynı dili konuşmuyorlardı. İşte Türkiye’yi sever görünen ve beynelminel kapitalizmin uşaklığını yapanların durumu bu kızlara benziyor. Bedenin aldığı şekil Türk milletini hüsrana uğratıyor. Siyonist yapılanmanın ve uluslar arası sermayenin müşterisi olanların Türkiye’ye verecekleri hiçbir şeyleri yoktur. Dünyaya hakim sistemlerin köpek dişleri mazlumları ısırırken bazen acımaya ve ağrımaya başlar. Kocaman olan büyük parçaları bölmek zorunda kalırlar. Yutmasını kolaylaştırırlar. Mazlum, yoksul, fakir, fukaranın çığlıkları onlara eğlence gelir. Şakşakçı hüdüklerin, dilli düdüklerin uşaklarının sayıları gün geçtikçe artıyor. Bunların birleştiği uç nokta ise çıkar, menfaat ve ikbaldir. Birbirine zıt görünen bu rantçı takımın Türkiye’yi vatan yapanların bıraktıkları mirası hovardaca harcadıklarını ve sattıklarını görürüz. Sahte vaatler, yalan sloganlar, aldatmacalı nutuklar ısırırken ağrı duyulmaması için vurulan morfine, yapılan ibrotizmalara benzer. Sözde Müslüman geçinen ve imtiyazları elinde bulunduranların da özüne uygun olarak İslam’a bağlılık yerine, açıkça İslam’a sırt çevirdiklerini görüyoruz. Neticede hakikat elbisesini giymek isteyenler mücadele verirken, yalan elbisesini giyenler dünyayı iki defa dolaşır hale geliyorlar. Üç kızın samimiyetsizliği gibi

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.