Kıymetli okuyucularım,

Tarih 18-19 Mayıs 1944 sabaha karşı Süleymaniye Cami’nin iki minaresi arasına asılmak istenen Saraçoğlu faşisttir yazılı ve altında Faşizm ve vurgunculukla savaş cephesi imzası bulunan İleri Gençler Birliği ezan okumaya gelen müezzinden korkup pankart asılmadan bırakılıp kaçılmıştır. Kaçarken Süleymaniye Cami’nin avlusunda bulunan 5 metrelik duvardan atlayan şüpheli şahıslardan biri Tahsin Berkmen’dir. Samsun’da Lazzade diye anılan tanınmış bir ailenin oğludur. Yakalanıp İstanbul’a getirildiğinde bütün bildiklerini anlatmış ve suç ortağının İstanbul Üniversitesi İktisad Fakültesi asistanlarından Mihri Belli olduğunu söylemiştir. İleri Gençler Birliği’nin iç yüzünü bütün çıplaklığı ile ortaya dökmüştür. 8 Ekim 1944 tarihinde tevkifler ve tahkikatlar sonucunda muhtelif fakültelere bağlı dal budak salmış 55 sanık Örfi İdare Mahkemesi’nde yargılanmış, 28’i tutuklanmış, 27’si delil yetersizliğinden beraat etmiştir.

Kıymetli okuyucularım,

28 yıla mahkum olan Nazım Hikmet, önce Sinop Cezaevi oradan Çankırı Cezaevi, son 5 yılını da Bursa Cezaevi’nde geçirmiştir. Nazım Hikmet verem oldu bahanesiyle revirlerde hastanelerde yatırılarak rahatı sağlanmıştır. Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından korunmuştur. Bakanlıkça tiyatro eserleri ve Rus klasikleri tercüme ettirilmiştir. Atatürk’ün vefatıyla 1950’ye kadar Cumhurbaşkanlığı yapan İsmet İnönü ve çevresindekiler Milli Eğitim ve kültür alanında olduğu kadar Türk Milleti’nin siyasi ve sosyal ayrıca ekonomik bünyesinde çok ciddi tahribatlar yapmıştır. Atatürk’ün izlediği milli politikadan ve milliyetçilik idealinden uzaklaşmışlardır. Milliyetçilik yasak ve milliyetçiler hain ilan edilmiştir. Dolayısıyla milliyetçiler hain ilan edilince meydan vatan haini komünistlere kalmıştır. Manzara bu olmasına rağmen her ne hikmetse birileri Nazım Hikmet’in şiirlerini okurken Atatürkçülük maskesini de giymeye devam etmişlerdir.