Kıymetli okuyucularım,
1949 yılında yani seçimler arefesinde Cumhuriyet Halk Partisi ortaya umumi af vaadiyle girdi. Bu vaade en çok sevinen ve bunu müjde kabul eden tutuklu Vatan Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yalman’la aynı gazetenin Hukuk Müşaviri Mehmet Ali Sedük sevinmişti. Kısa zaman sonra vatan adını sömüren bu gazete vatan hainin Nazım Hikmet’in kıymetli bir vatan evladı olduğunu haksız yere cezaevinde yattığını hayalini ve zihnini dolduran ideallerinden dolayı kimseye hesap vermek zorunda olmadığını ileri sürerek tahliyesini ve affını savunmaya başladı. Bu af kampanyası yalnız Nazım Hikmet’in ailesi, yakınları ve sicilli komünist yoldaşlar tarafından destek gördü. Nazım Hikmet’in affıyla ilgili beyanname ve birçok mektup yazıldı. Fikir tarihimizin kara lekesi olan gaflet, delalet ve ibret vesikası bu çalışmalara katılanlar şunlardır. Makaleye sığmadığı için 200 kişinin üzerinde olan bu İstanbul ve Ankara sözde aydınlarının bazıları şunlardır. Ahmet Emin Yalman, Behice Boran, Sacit Tümer, Faik Cenik, Cemal Tolla, Ziya Ülgen ve diğerleri… Bunlardan gazeteler İstanbul radyosu, Profesörler, akademisyenler, tiyatrocular çoğunluktadır. Ankara Aydınları olarak bilinenler ise ayrıdır. Mesela İbrahim Çallı, Adnan Soygun, Ulvi Uras, Prof. Dr. Behçet, Ahmet Cevat Emre ve bunların hitapları… Verilen önergeler reddedilmiştir ve kabul görmemiştir. Denizli Milletvekili Hüsnü Akşit ise askeri ceza kanunun hükümlerine göre belli maddelerden ceza alanlara affın dışında kalmasını içeren önerge vermiş ve bu önerge kabul edilmiştir. Oylama gürültüye getirilerek Nazım’ın affı isteniyordu. Merhum Tevfik İleri, Prof. Remzi Oğuz, Şevket Macar ve belli kişiler Nazım’ın affına şiddetle karşılardı. Olay çok detaylıdır. TBMM zabıt cedidesi 9. Dönem cilt 1.syf 691 - 695
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Maskeli Atatürkçüler ve Nazım Hikmet (2)
Kıymetli okuyucularım,
1949 yılında yani seçimler arefesinde Cumhuriyet Halk Partisi ortaya umumi af vaadiyle girdi. Bu vaade en çok sevinen ve bunu müjde kabul eden tutuklu Vatan Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yalman’la aynı gazetenin Hukuk Müşaviri Mehmet Ali Sedük sevinmişti. Kısa zaman sonra vatan adını sömüren bu gazete vatan hainin Nazım Hikmet’in kıymetli bir vatan evladı olduğunu haksız yere cezaevinde yattığını hayalini ve zihnini dolduran ideallerinden dolayı kimseye hesap vermek zorunda olmadığını ileri sürerek tahliyesini ve affını savunmaya başladı. Bu af kampanyası yalnız Nazım Hikmet’in ailesi, yakınları ve sicilli komünist yoldaşlar tarafından destek gördü. Nazım Hikmet’in affıyla ilgili beyanname ve birçok mektup yazıldı. Fikir tarihimizin kara lekesi olan gaflet, delalet ve ibret vesikası bu çalışmalara katılanlar şunlardır. Makaleye sığmadığı için 200 kişinin üzerinde olan bu İstanbul ve Ankara sözde aydınlarının bazıları şunlardır. Ahmet Emin Yalman, Behice Boran, Sacit Tümer, Faik Cenik, Cemal Tolla, Ziya Ülgen ve diğerleri… Bunlardan gazeteler İstanbul radyosu, Profesörler, akademisyenler, tiyatrocular çoğunluktadır. Ankara Aydınları olarak bilinenler ise ayrıdır. Mesela İbrahim Çallı, Adnan Soygun, Ulvi Uras, Prof. Dr. Behçet, Ahmet Cevat Emre ve bunların hitapları… Verilen önergeler reddedilmiştir ve kabul görmemiştir. Denizli Milletvekili Hüsnü Akşit ise askeri ceza kanunun hükümlerine göre belli maddelerden ceza alanlara affın dışında kalmasını içeren önerge vermiş ve bu önerge kabul edilmiştir. Oylama gürültüye getirilerek Nazım’ın affı isteniyordu. Merhum Tevfik İleri, Prof. Remzi Oğuz, Şevket Macar ve belli kişiler Nazım’ın affına şiddetle karşılardı. Olay çok detaylıdır. TBMM zabıt cedidesi 9. Dönem cilt 1.syf 691 - 695