“Yalancılar ümmetim değildir dedi Server. Yalancıya ümmet demez o Peygamber.”
“Dervişlerin yediği para, rüşvet, ribadır. Malını veren ahali yolu görüp varır.” Bu dünyada kötünün kötülüğü yukadur. Yalancı pir onundur, müritleri bukadur. (Divan-ı Hikmet. Sayfa 352.)
Hoca Ahmet Yesevi: Dünyaperest olan sahte dindarlara karşı bu toplumun mutlaka uyarılması ve uyanık olması lazımdır. Aksi halde 15 Temmuz kaçınılmaz olur. Piyasada hala bir sürü şarlatan var. Bu şarlatanların ağızlarından devamlı “Allah, kitap, din, iman, ahiret, cennet, cehennem, hesap, kitap sözcükleri dökülür. Görünüşte bunlar dindar, İslamcı geçinirler. Ancak hiçbirisinin hayatında samimiyet göremezsiniz. Bunlar paralarını Amerika, İsviçre ve İngiltere bankalarına yatırırlar. Müslümanları dolandırıp, çalıp çırptıktan sonra kaçtıkları ülkeler Amerika ve İngiltere olur. Tabi onlar bu vurgun yolculuğuna kaçma demezler. Alelacele “Hicret” tabirini kullanırlar. Hiçbirisi herhangi bir İslam ülkesini tercih etmezler. Bunların hepsi de aynı tavanın balığıdırlar. Çoğunun cebinde İngiltere pasaportu vardır. Sonrada çıkarlar piyasaya utanmadan, sıkılmadan Atatürk’e dil uzatırlar. Akıllarınca tenkit ederler ayıp ararlar. Onun izlerini silmeye çalışırlar. Burada devletimizi yönetenlere çok büyük görevler düşmektedir. Sebebini arz edeyim. Yıl 1930 Alman asıllı Ortadoğu uzmanı “KURT ZİEMKE” Yeni Türkiye adında bir kitap yayınlamıştır. Türkiye’ye yönelik politika ve stratejiyi şöyle sıralamıştır. “İngilizler Musul’da hedeflerine ulaşmak için bir yandan Türkiye’deki ayrılıkçı hareketlere destek verirken, bir yandan da Kemalist akımın yayılmasını engelleyecek önlemlere başvurmuşlardır. Yapılması gereken Kemalist Cumhuriyet’in hem din düşmanı hem de kürt düşmanı olduğu temasını ortaya atıp işlemektedir. Kitabın adı ‘Die Neue Türkei’dir. Kimse kusura bakmasın ve darılmasın. Yıllardan beri bu cennet vatanımızda din ve dindarlık adına, Müslümanlık namına yapılan Atatürk düşmanlığının altındaki ihanetleri nesillere öğretmemiz ve anlatmamız gerekmiyor mu? Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bu bağlamda düşen görevler acaba yerine getiriliyor mu? Üç beş tane şarlatanın oylarını alacağız diye yaptıklarına göz yummak tehlikeleri çağrıştırmıyor mu? Hala bazı meslektaşlarımızın yaptığı Atatürk düşmanlığı neyle izah edilecektir? Ah şu maskeler düşse de kel görünse.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
MASKELER DÜŞSE DE KELLER GÖRÜNSE
“Dervişlerin yediği para, rüşvet, ribadır. Malını veren ahali yolu görüp varır.” Bu dünyada kötünün kötülüğü yukadur. Yalancı pir onundur, müritleri bukadur. (Divan-ı Hikmet. Sayfa 352.)
Hoca Ahmet Yesevi: Dünyaperest olan sahte dindarlara karşı bu toplumun mutlaka uyarılması ve uyanık olması lazımdır. Aksi halde 15 Temmuz kaçınılmaz olur. Piyasada hala bir sürü şarlatan var. Bu şarlatanların ağızlarından devamlı “Allah, kitap, din, iman, ahiret, cennet, cehennem, hesap, kitap sözcükleri dökülür. Görünüşte bunlar dindar, İslamcı geçinirler. Ancak hiçbirisinin hayatında samimiyet göremezsiniz. Bunlar paralarını Amerika, İsviçre ve İngiltere bankalarına yatırırlar. Müslümanları dolandırıp, çalıp çırptıktan sonra kaçtıkları ülkeler Amerika ve İngiltere olur. Tabi onlar bu vurgun yolculuğuna kaçma demezler. Alelacele “Hicret” tabirini kullanırlar. Hiçbirisi herhangi bir İslam ülkesini tercih etmezler. Bunların hepsi de aynı tavanın balığıdırlar. Çoğunun cebinde İngiltere pasaportu vardır. Sonrada çıkarlar piyasaya utanmadan, sıkılmadan Atatürk’e dil uzatırlar. Akıllarınca tenkit ederler ayıp ararlar. Onun izlerini silmeye çalışırlar. Burada devletimizi yönetenlere çok büyük görevler düşmektedir. Sebebini arz edeyim. Yıl 1930 Alman asıllı Ortadoğu uzmanı “KURT ZİEMKE” Yeni Türkiye adında bir kitap yayınlamıştır. Türkiye’ye yönelik politika ve stratejiyi şöyle sıralamıştır. “İngilizler Musul’da hedeflerine ulaşmak için bir yandan Türkiye’deki ayrılıkçı hareketlere destek verirken, bir yandan da Kemalist akımın yayılmasını engelleyecek önlemlere başvurmuşlardır. Yapılması gereken Kemalist Cumhuriyet’in hem din düşmanı hem de kürt düşmanı olduğu temasını ortaya atıp işlemektedir. Kitabın adı ‘Die Neue Türkei’dir. Kimse kusura bakmasın ve darılmasın. Yıllardan beri bu cennet vatanımızda din ve dindarlık adına, Müslümanlık namına yapılan Atatürk düşmanlığının altındaki ihanetleri nesillere öğretmemiz ve anlatmamız gerekmiyor mu? Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bu bağlamda düşen görevler acaba yerine getiriliyor mu? Üç beş tane şarlatanın oylarını alacağız diye yaptıklarına göz yummak tehlikeleri çağrıştırmıyor mu? Hala bazı meslektaşlarımızın yaptığı Atatürk düşmanlığı neyle izah edilecektir? Ah şu maskeler düşse de kel görünse.