SON DAKİKA
Hava Durumu

MAĞLUP OLAN İNSANLIK (4)

Yazının Giriş Tarihi: 22.05.2020 16:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.05.2020 16:56
İnsana yakışan Allah’ın verdiği zamanı güzel harcamaktır. Onun nasıl sarf edileceğini Rabbimiz işaret buyurmuştur. Sermayeyi veren Allah’ımıza onun hesabını mutlaka vereceğiz. Hesap günü kendimize kalacak olan kâr bizim kazancımız olacaktır. Onun için her sarfedilen nefes kârda mı sarfedildi, zararda mı sarfedildi bilinmelidir. Dolayısıyla ömürden sarfedilen her saat, tüketilen her nefes ya boşuna gitmiş olur ya da bir fayda için olur. Aslında devamlı ölüme doğru gitmekte olan insanın bir ziyan içinde olduğu bilinmelidir. Dünyanın elem, üzüntü ve lezzeti ilgi duymaya ve iltifat etmeye değmez. Çünkü devamlı edebi olan ahreti sevmek ve ona ilgi duyup, iltifat etmek doğru olanı seçmektir. Fazilet ile rezilet ve aldanmışlığın farkı imanın ile ölçülür. Sonrada imanın gereği olan Salih ameller, yani Allah ve Resulünün memnun kalacağı işleri yapmakla mümkündür. İmanın sadece dillerde ve gönüllerde olması asla yeterli değildir. Bütün hislerin iman üzere olması lazımdır. Özellikle huzur ve mutlulukla fesat ve ihanetin, doğru ile eğrinin, mümin ile kafirin, itaatle asinin, haklı ile haksızın Allah katında farkı olduğunu bilmek inanmış insanların görevlerindendir. Allah indirdiği ilahi hükümler ve mesajlar mümin için vazgeçilmezi olmalıdır. Her türlü ahlaksızlığın, her türlü kötülüğü ve her çeşit dini yasakları işledikten sonra imanım var diyerek ortaya çıkmak tabiri caizse “Kirli suyla abdest almaya benzer.” İmanın gereği Hakkı tavsiye etme, bütün gücümüzle Haktan yana olmak şarttır. İster sözle olsun, ister iş ve davranışlarımızla olsun, Hak ve hakikat tavsiye etmek hüsran ve dalaletten zarar ziyandan kurtulmanın bir yoludur. İman sahibi olan kimse mutlak manada doğru olanı, iyi olanı yapmalıdır. Hak hakikatle birleşmelidir. ‘Emri Bil Maruf’ denilen iyilikleri ve ‘Nehyi Anil Münker’ denilen kötülükleri çok iyi şekilde ayırt etmelidir. Rabbimizin ant içmesi ve yemini bu bağlamdadır. Elbette doğruyu ve hakkı tavsiye ederken başımıza bir takım musibetler gelecektir. Çünkü hayır yolunda olmak kolay değildir. Zamanın acayipliği dünyanın iptal edilmesi, nefislerin hakimiyeti ve zarar, ziyan denilen hüsrana gidenlerin çektiği acılar ve çileler bellidir. Bütün bu olanlar ve olacaklar için iman sahiplerinin ve ideal Müslümanların sabretme zorunluluğu vardır.
  DEVAM EDECEK…   
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.