İnsanın en kıymetli sermayesi şüphesiz ömrüdür. Ne kazanacaksa onunla kazanacak, ne kaybederse onunla kaybedecektir. Ömür ise zamandan bir parça, bir cüzdür. Onun için Yüce Rabbimiz; “Zamana yemin ederek ziyan ve zararda olanlara, olmayanları açıklamıştır. Bu itibarla kazançsız ve karsız geçen her saniye,her dakika,,her an nefis sermayesinden pisi pisine zayi edilen bir karanlık, bir delalettir. İşte yıllarca zayi edilen bir ömür için son anda kendisine cenneti kazandıracak, Allahın ve Resulünün hoşnut olup memnun kalacağı güzel işler yapmak, ameli Salih denilen eylemlerde bulunmak çok önemlidir. İnsanoğlu vaktinin kıymetini bilmelidir. Çünkü bugünün yarını yoktur. Yaşadığımız anın kadir kıymetini bilmeliyiz. Zaman geçtikçe inan ömrü eksilir. Ömrün bir kısmı gider. Hâlbuki ömür en nefis, en güzel sermayedir. O halde gidenin karşılığında ne kazandım, ne kaybettim diye düşünmemiz gerektir. Vakit geçiriyorum, eğleniyorum diye övünen insanlar, sevinenler, zevkli yaşıyorum diyenler devamlı aldananlardır. Ömrümüzü kemiren ve yiyen geceye, gündüze, zaman dilimine Allah’ın yemin etmesini iyi anlamak lazımdır. Güzel ve hayırlı iş yapanların ziyan ve zarar etmediklerini onların kar ettiklerini Rabbimiz müjdelemektedir. ‘‘Nefislerin, insanların hoşlanmayacakları bir musibet zuhur etti, bir felaket meydana geldi. Bütün insanları titretti, hesapları alt üst etti. Herkes sarsıldı. Musibet ve belalar türlü türlüdür. Bazı musibetlerin tesiri kanun ve düzenleri sarsar. Harman döver gibi insanları ezer ve eksiltir. Güzel ve hoş bir dönem beklerken insanlığın üzerine bela ve musibetler gelmeye başladı’’ diyen gönül adamları, Allah’ın Salih kulları toplumları uyarmıştır. Hayatın bizi aldattığını biliyoruz. Ömür memesinden sütlerini içtiğimiz ve büyüdüğümüz kucağında yattığımız dünya bizi aldatıyor.
Yaşıyoruz zannederken, bir taraftan kefenlerimiz dokunuyor. Düşünmemiz gerekiyor. İnsan olarak nefislerimiz arasında dokuduklarımızın ve de bedenimizin derisi ölüm için bizi sarıp sarmalayan birer kefen gibidir. Bunlardan anlıyoruz ki gördüğümüz fenalıklar, çektiğimiz zahmetler zamana isnat edilerek, zamandan şikayet etmek tam bir aldatmadır. “Zaman bozuldu” ifadesi yanlıştır ve tesellidir.
Bozulan zaman değil insanlardır. Fenalıkların, fesatların, haramların, adaletsizliklerin at oynattığı dünyamızda insan ve insanlık çürütülmüş ve kokuşmuştur. İnsan vahşi kapitalizmin bir nevi kölesi ve uşağı olmuştur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
MAĞLUP OLAN İNSANLIK (2)