SON DAKİKA
Hava Durumu

Lübciye Tarkiatçıları ve din

Yazının Giriş Tarihi: 03.10.2019 20:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.10.2019 20:38
Ne demek bu lübciye tarikatçıları diye merak ederseniz, sayın Adalet Bakanı’nın ‘Maklubeye kaşık sallayanlar’ sözü üzerine bu ‘Lübciye Tarikatı’ olayı aklıma geldi. İstanbul Eminönü Yeni Cami’de bir Cuma günü vaaz yaptım. Öğle yemeği için il müftülüğünde toplandık. Sohbet anında sayın ‘Vanlıoğlu hocam’ söz alarak şu olayı anlattı; ‘Çok sevdiğim bir esnaf beni sohbete davet etti. ‘Hocam yarın akşam bizim şıh hazretleri buyuracaklar, sizi de davet ediyorum’ dedi. Verilen adrese gittim. 60-70 kişilik bir iş adamı takımı. Müthiş bir ziyafet sofrası. Hindi dolması dahil ne arasan var. Herkes şıhın ağzına bir lokma vermeye çalışıyor. İçtiği suyu bile birer yudumla paylaşmaya çalışıyorlar. Çünkü uyanık bir yudum aldıktan sonra bardağı masaya bırakıyor. Adam son derece zeki ve çakal. Etrafı şöyle bir süzdü, benden için, bu kardeşimizi ilk defa görüyorum, o da bizim tarikattan mı deyince, beni davet eden şahıs; ‘Beyefendi kendisini tanıtsın’ dedi. Bende şıha dönerek ‘Üstat bendeniz İlyas Vanlıoğlu, Lübciye tarikatındanım’ dedim. Seninki hiç bozuntuya vermeden, ‘Maşallah, maşallah sende bizim tarikattansın’ dedi. Müftülükte hep beraber gülüştük. Dönemin İstanbul Müftüsü Selahattin hocam, ‘Ağlanacak halimize gülüyoruz. Yazık oluyor Müslümanlar’ dedi. Bazı kardeşlerimiz bizi yanlış anlamasınlar. Tasavvufun batını piri Hz. Ebu Bekir’dir. Zahiri piri ise Hz. Ali’dir. Birisi içten gizli zikri, diğeri açık zikri benimsemişlerdir. Bunların her dalından yüzlerce kol, budak çıkmıştır. Ne yazık ki çoğu bozulmuş ve çürümüştür. Silsile takibinde Selmanı Farisi ile başlayıp Caferi Sadık, Beyazıdı Bestami, İmamı Rabbani, Abdullah Dehlevi, Abdulhakim Arvasi ve diğerleri. Ortalama 40 yılda bir, yani 40 sene ara ile 1400 yıla yakın bir zaman şeridi yolu ile altın silsile devam etmiştir. Bunların içinde mal, mülk, ev, arsa, villa, saray, malikane, makam, mevki, şöhret, köşk ve ikbal düşkünleri yoktur. Bunların içinde ‘Helal haram ver Allah’ım, garip kulun yer Allah’ım’ diyen dünyaperest tipler yoktur. Onun içindir ki gündemde olan bu ‘makbule’ tiryakileri değişik isimlerle devam etmektedirler. Moda olduğu için bunlarda gömlek değiştirmiş ve değişik pozisyonlar almışlardır. Cehalet çukurunda yüzenler ile bu çukurdakileri kurtarma hamlesi yapar görünen lübciyecilere dikkat etmek lazımdır. Uyarma vazifesi ise sayın Diyanet İşleri Başkanlığı’nındır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.