Batılılara göre medeniyet, batı bilincini ifade eder. Batının son yıllarda aldığı yolun üstünlüğünü, gururunu anlatır. Onlar için Batı kültürü evrenseldir. Daha doğrusu öyle olmalıdır. Bu ilerleme fikrine ulaşmak için Batılı olmayan toplumlara onların müdahalesi meşru olmalıdır. İşte gözden kaçan ihanet budur. Medeniyet eşittir Batı anlayışı çatışmanın temelindeki olgudur. Halbuki medeniyet yek değildir. Türk İslam medeniyetine insanlığın ihtiyacı vardır. Tabi burada Türk’üm demekten utanan zırvalara sözümüz vardır. Kendilerini dünyanın efendisi gören, zulmün ve göz yaşının makinesi olan Batılılara veya Batı koliklerle nasıl ittifak kurulabilir. Nasıl diyalog içine girilebilir. Bu düşünceler eşliğinde “Sözde akıl adamlarının” hazırladığı rapordaki “Çatışmanın sebebi dini ve kültürel farklılık değildir.” Anlayışı nasıl doğrulanır. Bu alçakların hem medeniyet konusunda, hem de dini anlayış konusunda kendilerinden başkasını kabul etmedikleri ortadadır. Öyle ise “Medeniyetler arası ittifak, dinler arası diyalog” net bir ihanettir. Çatışmacılara, fesatçılara, iç kurtlara, paraperest ve makamkoliklere göre çatışmaların, terörün sebebi Müslüman örgütlerdir. İttifakçıların, diyalogcuların ülkelerini bombalayan, karıştıranlarda Müslüman örgütlerdir. Burada ortaya çıkarılan hain ve kirli ihanet ise şudur. “Terör eşittir İslam” böyle olunca da susturulması gereken Müslümanlar ve Müslüman örgütlerdir. Yani antidemokratik rejimlerdir. Burada Papa 16. Benedictus’un İstanbul’daki Sultan Ahmet Camii ziyaretinde İstanbul müftüsü ile beraber dua ederek verdiği mesaj unutulmamalıdır. Bu tür sembolik eylemlerin cami ve kiliselerde tekrarlanması konuya açık tartışmaların organizerinde rol oynar. Bu da ihanete zemin hazırlar.