SON DAKİKA
Hava Durumu

LEŞ KARGALARI ÇÖPLÜĞÜ SEVER (1)

Yazının Giriş Tarihi: 11.02.2019 21:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.02.2019 21:42
Temelinde, geçmişinde nasıl bir hazine, nasıl bir milli ve manevi miras olduğunu bilmeyen Müslüman Türk evlatları, geri kalmışlığı İslam dinine bağlayan münafıklara misyonerlere ve onların iş birlikçilerine inanmakta hiç zorluk çekmemişler ve hiç tereddüt etmemişlerdir. Hristiyanlık ve Batı emperyalizmi, gittiği her yere huzuru, barışı, adaleti ve İslamı götüren Türk milletine karşı intikam ateşiyle yandığı için, Vatikan son aşamayı gerçekleştirmemek maksadıyla “Üçüncü milenyumda” Asya’yı kendisine hedef seçmiştir. Bu hedefteki asıl gaye Türk dünyasını ve Türkiye’yi Hristiyanlaştırmaktır. Bunun için de “Dinler arası diyalog ve medeniyetler arası iffitak” fikri ortaya atılmıştır. 2004 yılının eylül ayında Madrid’deki bombalı saldırıdan sonra bu kirli tez ortaya atılmıştır. Öncülüğünü ise İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zebetero tarafından yapmıştır. Bu görüşe Türkiye’nin Başbakanı da katılmıştır. Çünkü 2003 yılında Kasım ayında Türkiye’de İstanbul’da bombalar patlamıştı. “Siyasi Eş Başkanlığını” bu ikilinin (İspanya ve Türkiye) hareketi Birleşmiş Milletler (BM) ve 20 ülke tarafından daha desteklenmişti. 27 Kasım 2005’te İspanya Başbakanı Palmade Mallorca da yaptığı konuşmada “Medeniyetler ittifakı dünyanın herhangi bir yerinde ve her türlü çarpık ergümanı kullanarak nefret ve hoşgörüsüzlüğü yaymaya çalışanlarla mücadele etme amaçlı bir çabadır” diyerek şöyle devam ediyordu. “Doğu ile Batı dünyaları arasında giderek genişleyen uçuruma engel olmalıyız” deniliyordu. Bu da İspanya Başbakanının “Hristiyan ve Türk dünyaları arasındaki tarihi rekabetin “Yapıcı bir birliğe dönüştüğünü söyleyerek şöyle devam ediyordu. “kalplerimizdeki iş birliği içgücüsünü güçlendirmeliyiz.” Konuyla alakalı olarak diğer Eşbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan da şöyle diyordu. “Medeniyetler arasındaki anlayış eksikliği büyük bir handikaptır. Aşırılık yanlısı hoşgörüsüzlük terörizme dönüşmektedir. “Buna son vermek çok önemlidir.” Şeklinde konuşmuştu. Bunun için zaten akiladamın hazırladığı rapor gerilimin dinsel farklılıktan değil. Siyasi temelde yatmaktadır” şeklinde idi. Raporda Filistin meselesinde çözülmesi isteniyordu. Arap ülkelerindeki anti demokratik rejimlerde son verilmesi gerekir deniliyordu. DEVAM EDECEK..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.