SON DAKİKA
Hava Durumu

KÜRESEL KATİLLER VE ENDÜSTRİYEL ZEHİRLER

Yazının Giriş Tarihi: 12.11.2018 21:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.11.2018 21:27
Çağımız insanlığı parakolik, kapitalist vampirler tarafından çok tehlikeli bir tehdit altındadır. Sadece insan lık değil, bütün canlılar iki ayaklı kan sülükleri tarafından para uğruna öldürülmektedir. Anadolu toprakları da bu planlı ihanettin harmanı ve pazarı halina gelmiştir. Arılar ölüyor, kelebekler ölüyor, böcekler, balıklar ölüyor. Kuşlar ölüyor. Aslında ölüyor demek yanlış, bilakis öldürülüyor. Genleriyle oynanan bitkiler şifa yerine sessizlikle gizliden gizliye ölüm kusuyor. Birçok bitki türü yok oluyor. Çare arama, tedbir alma yerine boş nutuklar çekiliyor. Sadece laf ebeliği yapılıyor. Genlerimizde kadını ile erkeği kısırlık yüzde kırklara doğru yol alıyor. Eskiden fındık toplarken her fındık ocağında kuş yuvaları görüyorduk. Serçeler, kara bektalar, pazilikler, çulluklar, alakargalar, kuzgunlar dolu idi. Büyüklerimiz “Aman oğlum kuş yuvalarını bozmayın, yumurtalarını kırmayın, yavruları öldürmeyin, bize günah olur” diyorlardı. Her hanede beş on tane arı kovanı vardı. Gelinen noktada küresel katillerin ürettiği zehirli endüstriyel maddeler bu canlıları yok etti. Her fındık dalında değil, on dönümlük bir fındık bahçesinde bir tane kuş yuvası bulmak, bir tane serçeye rastlamak mümkün değildir. Adına gübre dediler toprağımızı öldürdüler. Kurt ilacı, böcek ilacı dediler canlıları öldürdüler. Doğanın, tabiatın katilleri adam diye dolaşırken, ormandan bir yük odun alan vatandaş cezaya çarptırıldı. Başta İbn-i Sina olmak kaydı ile atalarımız “Arıların öldüğü yerde insanlar da ölür” demişler. İnsanlar ölüyor. Ölüm Allah’ın emridir. Ancak insanlar sinsice öldürülüyor. Kanser çeşitleri, kalp hastalıkları, damar, ciğer ve mide hastalıkları. İlaveten ruh sağlığı bozulmaları. Hala yeter diyen yok. Anadolu’nun yerli buğdayında yüzde on dört olan Gulaten maddesi, ithal buğdaylarda yüzde altmışlara çıkıyor. Prof. Dr. Canan Karatay bu konuda hayati açıklamalarda bulundu. Ancak küresel sermayenin, Yahudi lobilerinin yerli iş birlikçileri bu açıklamalara ne yazık ki karşı çıkıyorlar. Teşvik edilen organik ve doğal gıdaları insanlar nasıl bulacak. Doğal olan neyimiz kaldı ki. Reklamlar çocuklarımızı adeta hipnotize ediyor. Topraklarımız kaç yıl sonra zehirsiz hale gelecek. Yediğimiz sebzeler, meyveler, otlar, yumurtalar ne zaman hormonsuz ve GDO’suz duruma gelecek. Bilinçli veya bilinçsiz yapılan bu ihanetlere ne zaman dur denilecek. Tarım Bakanlığı bu bağlamda ne zaman acil tedbirler alacak. Artık zehirlenmek istemiyoruz. Sağlıklı yaşamak istiyoruz. Silikonlu, GDO’lu, hormunlu yaşama son verilsin. Küresel katiller bir bir deşifre edilsin. Anadolu toprakları zehirden kurtarılsın

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.