SON DAKİKA
Hava Durumu

KURANI ANLAMAK VE MEHMET AKİF ERSOY

Yazının Giriş Tarihi: 13.07.2018 21:43
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.07.2018 21:43
İnkarcıların, İslam düşmanlarının, kiralık beyinlerin bütün saldırılarına rağmen, on dört asırdan beri hiçbir değişime uğramayan ve dönüşümlere maruz kalmayan Kuranı kerim, müslümanların gönlündeki yeri korumakta ve ilahi kelam olarak mucize olduğunu perçinlemektedir. Kuran Şanlı Peygamberimizden itibaren hafızlar tarafından ezberlenmiş, hattatlar tarafından en güzel yazılarla kaleme alınmıştır. Neticede Kuran okuma ve yazma sanatı doğmuştur. Hazreti Peygamberimiz döneminde, dört halife devrinde, daha sonraki asırlarda Kuranın mesajları, Şanlı Peygamberimizin de mübarek sözleri ile insanlık âlemine ışık tutmuş ve adalet anlamında model olmuştur. Daha sonraki dönemlerde “Mecelle hukukunda olduğu gibi” “kanunlara, anayasalara” ilham kaynağı olmuştur. Ancak son 250 yıldan beri, özellikle yaşadığımız asırda Kuran adeta devre dışı bırakılmıştır. Hafızların, güzel okuyanların sayılarının çok artmasına rağmen, meallerin ve tefsirlerin çoğalması karşılığında Kuran bir bakıma evlerimizde kitaplıklarımızın aksesuarı haline gelmiştir. Bu acıklı ve hoyrat durumu milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy şöyle dile getirmiştir. “İbret olmaz bize her gün okuruz ezberde, Yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetlerde. Lafzı (sözü) muhkem (kuvvetli) yalnız anlaşılan Kuranın, Çünkü kaydında değil hiç birimiz mananın. Ya açar nazmı Celilin (Kuranın) bakarız yaprağına, Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.” Evet Kurana duyulan saygı ve hürmet, onun manasını yaşamak ve hayatımızı ona entegre etmekle olur. Değilse mezarlıkta okumak, paralı hatimler indirmek, kırk Yasinler okumak meseleyi çözmez. Bunları söyleyince de kimse bizi sevmez. Ama olsun, varsın sevmesin, biz safımızı belli edelim yeter. Hiç olmazsa namazlarda okuduğumuz sure ve ayetlerin meallerini öğrenelim, cemaatimize de öğretmeye çalışalım. Kızanlar olabilir, tenkit edenler olabilir. Asla onları dikkate almayalım. Kendi nefsime söylüyorum. Bende suçluyum. Çünkü bende bilmiyorum.  Ancak yanlışların dile getirilmesi fazilettir, diye biliyoruz. Hz. İbrahim’i yakacak olan ateşi söndürmek için o küçücük ağızlarıyla su taşıyan karıncaların kü-für ehline cevabı çok manidardır. “Bizde taşıdığımız bu suyla o kocaman ateşin sönmeyeceğini biliyoruz. Ancak saflarımızı belli ediyoruz.”
İşte doğru olan, hak olan budur. Kimileri gülüp geçebilir. Dedim ya hiç önemli değil. Ben şihlerin ellerini öpmekle cennete girileceğine inanmıyorum. Ancak “Kuranı hayatımıza model alabilirsek cennete girebileceğimize inanıyorum.”
Saygılarımla

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.