“Gök yarıldığı zaman, yıldızlar saçıldığı zaman, denizler kaynayıp fışkırtıldığı zaman, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek. Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı? Hayır, hayır! Siz hesap ve
cezayı yalanlıyorsunuz. Hâlbuki üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcılar vardır. Onlar yapmakta olduklarınızı bilirler. Şüphesiz, iyiler Naîm cennetindedirler. Şüphesiz, günahkârlar da cehennemdedirler. Hesap ve ceza günü oraya gireceklerdir. Onlar oradan kaybolup kurtulacak da değillerdir. Hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? Evet, hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? O gün kimse kimseye hiçbir fayda sağlayamayacaktır. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır.” (intifar 1- 19) (İntifar yarılmak demektir )
Güneş katlanıp dürüldüğü zaman. Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman. Dağlar yürütüldüğü zaman. Doğurması yaklaşmış develer başıboş bırakıldığı zaman. (Kur’an’ın ilk hitap ettiği toplumda develer en kıymetli hayvanlardı) ayette kıyamet gününde insanların en kıymetli mallarını bile terk edecekleri açıklanmaktadır. O günün dehşeti izah edilmektedir.) yaban hayatı yaşayana irili ufaklı tüm canlılar toplandığı zaman denizler kaynatıldığı zaman. Ruhlar (bedenlerle) eşleştirildiği zaman (iyiler iyilerle kötüler kötülerle bir araya getirildiği zaman anlamındadır) Diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna Hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman. Amel defterleri açıldığı zaman. Gök yerinden koparıldığı zaman. Cehennem alevlendirildiği zaman. Cennet yaklaştırıldığı zaman. Kişi önceden ne hazırladığını bilecektir. Hayır! (Gündüz) kaybolan yıldızlara and olsun!(Gece) ortaya çıkıp gözükenlere. Kararmaya yüz tuttuğu zaman geceye and olsun! Ağarmaya başladığında sabaha and olsun! Şüphesiz ki bu (Kur’an), çok şerefli bir elçinin (getirdiği) sözdür. O elçi güçlüdür, Arş’ın sahibi katında itibarlıdır. Orada kendisine uyulandır, güvenilen bir elçidir. Arkadaşınız aslâ deli değildir. And olsun ki onu apaçık ufukta görmüştür. O (Peygamber), gayb haberlerini vermede aslâ cimri değildir.(bu ayette Hz.Peygamberimizin vahiy yoluyla aldığı bilgileri hiçbir şey saklamadan olduğu gibi tebliğ ettiği ifade edilmektedir.) Bu Kur’an, kovulmuş şeytanın sözü değildir. O halde nereye gidiyorsunuz? O, âlemler için içinizden dosdoğru bir yola gitmek isteyenler için bir öğüttür. Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.” (Tekvir dürmek demektir) Gönül isterdi ki her Müslüman ömründe bir sefer olsun Kuranın mealini okusun...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zekeriya Kılıç
KUR’AN NE DİYOR KULAK VERELİM
cezayı yalanlıyorsunuz. Hâlbuki üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcılar vardır. Onlar yapmakta olduklarınızı bilirler. Şüphesiz, iyiler Naîm cennetindedirler. Şüphesiz, günahkârlar da cehennemdedirler. Hesap ve ceza günü oraya gireceklerdir. Onlar oradan kaybolup kurtulacak da değillerdir. Hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? Evet, hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? O gün kimse kimseye hiçbir fayda sağlayamayacaktır. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır.” (intifar 1- 19) (İntifar yarılmak demektir )
Güneş katlanıp dürüldüğü zaman. Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman. Dağlar yürütüldüğü zaman. Doğurması yaklaşmış develer başıboş bırakıldığı zaman. (Kur’an’ın ilk hitap ettiği toplumda develer en kıymetli hayvanlardı) ayette kıyamet gününde insanların en kıymetli mallarını bile terk edecekleri açıklanmaktadır. O günün dehşeti izah edilmektedir.) yaban hayatı yaşayana irili ufaklı tüm canlılar toplandığı zaman denizler kaynatıldığı zaman. Ruhlar (bedenlerle) eşleştirildiği zaman (iyiler iyilerle kötüler kötülerle bir araya getirildiği zaman anlamındadır) Diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna Hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman. Amel defterleri açıldığı zaman. Gök yerinden koparıldığı zaman. Cehennem alevlendirildiği zaman. Cennet yaklaştırıldığı zaman. Kişi önceden ne hazırladığını bilecektir. Hayır! (Gündüz) kaybolan yıldızlara and olsun!(Gece) ortaya çıkıp gözükenlere. Kararmaya yüz tuttuğu zaman geceye and olsun! Ağarmaya başladığında sabaha and olsun! Şüphesiz ki bu (Kur’an), çok şerefli bir elçinin (getirdiği) sözdür. O elçi güçlüdür, Arş’ın sahibi katında itibarlıdır. Orada kendisine uyulandır, güvenilen bir elçidir. Arkadaşınız aslâ deli değildir. And olsun ki onu apaçık ufukta görmüştür. O (Peygamber), gayb haberlerini vermede aslâ cimri değildir.(bu ayette Hz.Peygamberimizin vahiy yoluyla aldığı bilgileri hiçbir şey saklamadan olduğu gibi tebliğ ettiği ifade edilmektedir.) Bu Kur’an, kovulmuş şeytanın sözü değildir. O halde nereye gidiyorsunuz? O, âlemler için içinizden dosdoğru bir yola gitmek isteyenler için bir öğüttür. Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.” (Tekvir dürmek demektir) Gönül isterdi ki her Müslüman ömründe bir sefer olsun Kuranın mealini okusun...