Utanç verici bir manzara. Garip bir tablo. Mezbeleliklerde, pis ve leş yerlerde pinekleyen sözde Müslümanlar, tavır ve davranışlarıyla batı taklitçiliğinden kurtulamıyorlar. “Ağaç meyvesinden bellidir. İslam dini de Müslümanların durumundan bellidir” diyen iftira ve yalan cambazları şunu bilmelidirler. “Şu anda yer yüzünde İslam dini uygulanmıyor. Uygulayan her hangi bir ülke yoktur.” Hem batılılar hem de Batı ve Avrupa yamakları ve yalakaları bunu bilmelidir. Asimilasyon ve küfür savaşları amacına ulaşmak için belli güçlerin ve belli grup ve şahısların çıkarları ve arzularına hizmet için kullanılmaktadır. Şartlanma metodu uygulanmaktadır. Tabiri caizse “Pavlov’un şartlanma nazariyesini” adeta yaşıyorlar. Şöyle ki “deneyler yapılarak hayvanlar eğitiliyor. Zil çalmakla yemeği hatırlıyorlar, başak bir sesle kendilerine ezberletilmiş olan diğer konuyu hatırlıyorlar, böylece deney ispatlanıyor ve mekanizma bilimsellik kazanıyor. İşte ilerici geçinen Arap yazar ve çizerlerinin, Arap düşünürlerinin ve devlet adamlarının manzarası budur. Ancak İslam alemi Araplardan müteşekkil değildir. Dünya da yaklaşık 1 milyar 100 milyon Müslüman vardır. Bunların yaklaşık olarak 350 milyonu Türk’tür. Hangi coğrafi bölgede olursa olsun. İslam sistem olarak, nizam olarak tatbik edildiği dönem ve devirlerde istisnasız olarak ona sarılanlara şeref ve izzet, onur ve haysiyet bahşetmiştir.  Alçalan, zelil olan, horlanan ve ezilen, hatta kökleştirilen dönemlere bakıldığında İslam’dan uzak kalındığı dönemlerdir.
Yani “suçlu bellidir.” Emperyalizm ve siyonizmin bir uzantısı olan istilalar, Müslümanlar arasında bulunan “iğdiş”  zihniyetli batıkolik tiplerin İslam’a dil uzatmaları çok manidardır. Tıpkı iğdiş tiplerin benzeri olan, “İslamcı geçinip onun üzerinden rant ve çıkar sağlayanlarla, İslam adına Cumhuriyete düşman olanların hiçbir farkı yoktur. Din hayata tatbik için vardır. İsmiyle öğünmek için, üzerinden mal sahibi olmak için değildir.
“Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizin kazandığı yüzdendir” buyuran yüce Allah bizleri hem fert hem de toplum olarak uyarmaktadır. (Bakınız Şura Suresi Ayet 30.)
İsmen Müslüman olmak yetmez. Mesul olan bizleriz. Mesul olan Müslümanların başında bulunan devlet adamları. Mesul olan bizleriz, hepimiz mesulüz. Tabi idrak edenler için.