Allah’ın insanoğluna yüklediği görevler, dünya ve ahiret hayatımızın mutlu olmasına yöneliktir. Dünyayı herkes için yaşanabilir kılmak ve ahreti de kazanmak, Allah’ın emirlerine uygun davranmakla mümkündür.
Unutmayalım ve kabul edelim ki, toplumda her insan bir başkasına muhtaçtır. Muhtaç olmayan kendi kendine var olan ve varlığı devam ettiren yalnız Allah’tır. Birlikte yaşama zorunda olan insanın, beraberlik ve birlik şuurunda olması gerekir. Bunun için sahip olmamız gereken güzel hasletlere ihtiyacımız vardır. Onlar da adalet, hukuk, saygı, sevgi ve hak aramak gibi güzelliklerdir. Bunların tam zıddı olan bencillik, çıkarcılık, cimrilik ve şahsi menfaatperestlik gibi kötü ve alçakça davranışlardan uzak kalmaktır. Kendini düşünmek ve başkalarını yok saymak, çıkarcılık ve benzeri her türlü çirkin ve kötü ahlaktan uzak durmak şarttır. Bizim gibi olmayan, bizim gibi düşünmeyen insanları yok saymak, farklı görüşleri ayrışma sebebi olarak değerlendirmek, adaletin yerine zulmü koymak, birliği ve dirliği, kardeşliği yok edecek davranışlardan kaçınmak şarttır. Yalnızca kendi çıkarları için çalışanlar ve yaptıklarının neticesini düşünmeyenler, dünyanın herkes için yaşanılmaz olmasına yardımcı olan mesuliyetsiz kimselerdir. Rum Suresi’nin 41. ayetin de şöyle buyurmaktadır; “İnsanların kendi işledikleri kötülükler sebebiyle karada ve denide bozulma ortaya çıkmıştır.” Bak. Diy. İş. Baş. Kuran Meali. Rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti 1973 yılında tıpkı bugünkü gibi birbirleriyle çekişen siyasetçiler için şöyle sesleniyor; “Partizanlar bölük bölük dizildi, DP icat oldu, AP bozuldu. Afişlere yeter artık yazıldı. Kırat saman ile beslenmelidir. Feyzioğlu durmadan nutuklar çeker, her sefer on çuval palavra döker. Hiç durmaz bir daldan bir dala seker. Bir göle düşüpte ıslanmalıdır. Milliyetçi gençlerin Türkeş Başbuğu ta ortaya dikecek tuğu, sandıktan fazla çıkmıyor oyu... Bayraklar kurtlarla süslenmelidir.” Bu şiir 1973’te milli gazetede, 23 Haziran tarihinde yayınlanmıştır. Ancak benim anlamakta zorluk çektiğim mesele şudur. Son zamanlarda siyasi partilerimizin sayın liderleri bu ve benzeri şiirleri okumuyorlar. Her nedense sık sık Nazım Hikmet’in şiirlerini okuyorlar. İşin garibi bunlar milliyetçi ve muhafazakârlar. Serdengeçti devam ediyor ve diyor ki; “Maşallah her telden çalanımız var. Bol bol iftiramız yalanımız var. Laf yüklü kalkınma planımız var. Koltuktan başka şey yok gözümüzde. Överiz milleti her sözümüzle, kalemler kırıktır, sözler tıkalı, hayat bulduk kemerleri sıkalı, ağırlaştı günden güne vergiler. Sağırlaştı gazeteler, dergiler.”
Not; Bu şiirler 25 Ağustos 165’te “Bağrı yanık ozan, acı gerçekler” olarak yayınlanmıştır. Kısmet olursa bunların devamını sizlerle paylaşacağım. “Sosyetik hayata çevrilmiş gözler, unutuldu heyhat millete verilen sözler. Bu derde çare lazım nutuklarla iş bitmez. Ey Meclis-i Mebusan bu kervan böyle gitmez.” Bak. Bütün şiirleriyle Osman Yüksel Serdengeçti Sayfa 144.-145.i