1969 yılında Alexis Carrel’in ‘Dua’ isimli kitabını okumuştum. Alexis Carrel, Nobel ödüllü cerrah doktordur. Aynı zamanda fizyologdur. Dünyaca meşhur bilim adamıdır. Kitabının adını niçin ‘Dua’ koyduğunu şöyle anlatıyor; “Müslümanlar işten, tarladan gelirler ve ayaklarının tozuyla namaz kılarlar. Birisinin bastığı yere, diğeri secde ederken yüzünü koyar. Camiler bunun açık örneğidir. Bu insanların mikrop kaparak hasta olması lazım” diyor ve İslam ülkelerini dolaşıyor. Türkiye’de İstanbul, Konya ve Kayseri camilerini geziyor. 6 (altı) yıllık bir araştırma sonucu mikroplara ulaşıyor ancak mikroplarla ilgili hastalığa rastlamıyor. İkinci defa 6 (altı) yıllık bir araştırma ile şu sonuca ulaşıyor. Abdest alırken ve de namazlardan sonra yapılan duaların bitiminde ellerin yüze sürülerek namazın bitirildiğini ve ‘yaratılış’ itibarı ile insan elinde ve parmak uçlarında ‘aspiratör’ görevi yapan bir cihazın olduğunu ve mikropları imha ettiğini tespit ediyor. Bu 12 yıllık araştırmanın neticesinde Alexis Carrel Müslüman oluyor. Dua ve namazla abdeste karşı çok duyarlı araştırmalar yapıyor. Müslüman oluşunu izah ettikten sonra diyor ki; “İyi ki araştırarak Müslüman oldum. İslamı kaynağından öğrendim. Müslümanlardan öğrenmedim” vefat ederken ellerini göğsüne vurarak, Müslüman olmak için çok geç kaldığını söylediği bilinmektedir. İşte bu araştırma Alexis Carrel’in yazdığı kitabın adının ‘Dua’ olmasını sağlamıştır.  1972’de Ordu’da, İmam Hatip Okulu Mezunları Derneği Başkanı iken birçok değerli doktorumuza bu konuyu açmıştım. Doktorlarımız ittifak halinde, “insan eli içinde ve parmak uçlarında elektriklenme olduğunu, Alexis Carrel’in tespitinin isabetli bir çalışma olduğunu ifade etmişlerdi. 1994 yılında ise Yenişehir İlçe Müftüsü iken hastanedeki doktorlar odasında bu konu tartışılmış, sayın doktorlarımızın eldeki elektriklenmenin önemini kabullendikleri ortaya çıkmıştı.  Sonuç olarak, “Dünya insanlığının İslam’a ihtiyacı var. Hakiki Müslümanlara ihtiyacı var. Kuran ve sahih sünnetteki Müslümanlığın hasretini bütün insanlık çekiyor. Ben de onlardan birisiyim. Harun görünerek Karunlaşanlar bu tespitimin dışındadır.  Süper güç denilen devletlerin yöneticilerinin güçleri yeterse atsınlar birkaç bomba, şu korona virüsünü yok etsinler. Öyle inanıyorum ki insanlık daha çok şeylere şahit olacaktır. Kirlettikleri dünya, tahrip ettikleri tabiat ve doğa onları boğacaktır.