Alınan ve alınması gereken önlemler paylaşılsın ve ortak bir paydamız olsun. Bu bağlamda dünya milletleri bile ortak çalışıyor. Muhafazakârlar, radikaller, liberaller, komünistler insanları tehdit eden bu vahşete dur demek için her türlü bilgi alışverişini yapıyor. Aşı, ilaç, malzeme, bilgi paylaşımı ve de personel desteğine varıncaya kadar yardımlaşıyorlar. Bu noktada işin siyasi ve ekonomik boyutu ile ideolojik boyutu söz konusu edilmiyor. Ancak Türkiye’de iktidar ve muhalefet hala rant elde etmek için siyasi demeçlerden kurtulamıyor. İster sokağa çıkma olsun, ister maske dağıtımı olsun birlik sağlanamıyor.
Merkezi hükümetle, belediyeler ayrı ayrı telden çalıyorlar. Olanlar ise bizim gibi vatandaşlara oluyor. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda birleştirici ve bütünleştirici olmasının zaruretine ve lüzumuna inanıyorum. Kendilerinin İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde sıkça kullandıkları ‘Şehrül Emin’ sözünü hiç unutmuyorum. Şehrül Emin belediye başkanı demektir. Avmi tabiri budur. Mesela ‘maske dağıtımında’ belediyelerin imkanları mutlaka kullanılmalıdır. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye’de internet kullanmayan, benim gibi kullanamayan yüz binlerce insan vardır. Dahası okur yazar olmayan on binler vardır. Akıllı telefon denilen cihazdan olmayan vardır. Hal böyle olunca 85 milyona ulaşmak için mutlaka birliğe ihtiyaç vardır.
En kara günler olan 1919’lara baktığımız zaman ‘Amasya Tamiminin’ (kararlarının) birinci maddesinde ki şu manidar ifadeler çok dikkate değerdir. “Bütün illerin her taraftan ırk, mezhep ve görüş ayrılıkları dikkate alınmadan, milletin güveni ve bağımsızlığı için” ifadeleri çok açıktır. Madem tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir sağlık ve hayati tehdit oluşturan bu illete karşı “kurumlarıyla ve kuruluşlarıyla siyasi görüş ve düşünce farklılıklarıyla, belediyeyle, merkezi hükümetle” bir ve beraber olarak mücadele ve savaş gerekmiyor mu?
Ben siyasetçi değilim ‘ Müslüman Türk milliyetçisi ve emekli müftüyüm.’ Adalet, doğruluk, dürüstlük haktan yana olmak inancım gereği şirazımızdır. Allah rızası için koronavirüsü siyasi malzeme yapmayınız. İster muhalefet olun ister iktidar.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
KORONAVİRÜS BELASI VE SİYASET
Merkezi hükümetle, belediyeler ayrı ayrı telden çalıyorlar. Olanlar ise bizim gibi vatandaşlara oluyor. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda birleştirici ve bütünleştirici olmasının zaruretine ve lüzumuna inanıyorum. Kendilerinin İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde sıkça kullandıkları ‘Şehrül Emin’ sözünü hiç unutmuyorum. Şehrül Emin belediye başkanı demektir. Avmi tabiri budur. Mesela ‘maske dağıtımında’ belediyelerin imkanları mutlaka kullanılmalıdır. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye’de internet kullanmayan, benim gibi kullanamayan yüz binlerce insan vardır. Dahası okur yazar olmayan on binler vardır. Akıllı telefon denilen cihazdan olmayan vardır. Hal böyle olunca 85 milyona ulaşmak için mutlaka birliğe ihtiyaç vardır.
En kara günler olan 1919’lara baktığımız zaman ‘Amasya Tamiminin’ (kararlarının) birinci maddesinde ki şu manidar ifadeler çok dikkate değerdir. “Bütün illerin her taraftan ırk, mezhep ve görüş ayrılıkları dikkate alınmadan, milletin güveni ve bağımsızlığı için” ifadeleri çok açıktır. Madem tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir sağlık ve hayati tehdit oluşturan bu illete karşı “kurumlarıyla ve kuruluşlarıyla siyasi görüş ve düşünce farklılıklarıyla, belediyeyle, merkezi hükümetle” bir ve beraber olarak mücadele ve savaş gerekmiyor mu?
Ben siyasetçi değilim ‘ Müslüman Türk milliyetçisi ve emekli müftüyüm.’ Adalet, doğruluk, dürüstlük haktan yana olmak inancım gereği şirazımızdır. Allah rızası için koronavirüsü siyasi malzeme yapmayınız. İster muhalefet olun ister iktidar.