Medeni denilen, çağdaş bilinen, acizliği tescil edilen ve insanlıktan nasibini almayan, iki ayaklı mikroplar. Bir tarafta din simsarları, bir tarafta ticaret bezirganları, bir tarafta siyaset tüccarları ve iflas eden insanlık. Topal bir sivri sineğin burnundan beynine girerek ölümüne sebep olan ve Allahlık iddiasında bulunan Firavun’un hikayesi aklıma geliyor. 1918’lerde sıtmadan ölen 16 bin insanın çaresizliklerini hatırlıyorum. Onların arasında benim büyük dedem, babamın dedesi olan “Bolamanlı Osman Efendi” de var. 13 yıl İstanbul’da Beyazıt Medresesi’nde “Dersiâmlık ve müderrislik” yaptıktan sonra İstanbul’dan Ordu’ya sıtma salgını dolayısıyla gitmiş ve 1918’de rahmetli olmuştur. Onun oğlu öz dedem de 1922’de Bursa’da şehit olmuştur.
Nasıl bir insanlık ki tedbir için ihtiyaç olan maske karaborsaya düşüyor. İlahı para, vicdanı cüzdan, medeniyeti menfaat olanların, kaç gram oldukları tartan bir terazi olsa da bunların kalibresini öğrenebilsek. İcat ettikleri bombalar, yaptıkları konvansiyonel silahlar, uçtukları uzay, masumların ölümünden başka ne işe yarıyor. Para uğruna yapmadıkları ne kaldı? Cinayetler, uyuşturucular, ahlaksızlıklar, namussuzluklar, vicdansızlıklar, kadın ticaretleri, deyyusluklar ve daha neler de neler.
“Müslümanlık nerede, geçmiş bizden insanlık bile” diyen, haykıran milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ruhu şad olsun.
Hristiyan dünyası, Yahudiler dünyası beni ilgilendirmiyor. Çünkü oldum olalı, hatta tarih boyu onların savundukları medeniyetin adına “FESAT” medeniyeti denilmiştir. Müslümanların medeniyeti ise “Salah, yani mutluluk medeniyetidir.”
Ne yazık ki Müslümanlar da para uğruna birçok değerleri pazara çıkarmıştır. Hac ibadeti parayla orantılı. Umre gibi nafile ibadetler parayla orantılı. Beş vakit namaz bile neredeyse paraya tahvil edilecek. Vakıflar belli, dernekler belli, cemaatlar, tarikatlar, belli yolsuzluklar, vurgunlar, rüşvetler belli.
Allah aşkına Müslümanlık bu mu diye sorsalar, nasıl bu diyebiliriz? Yarasadan, fareden, yılandan, bulaştığı rivayet edilen “Korona” virüsü gibi domuzdan bulaşan kıskanmama virüsü de İslam alemi için bir tehlike değil midir? Diri cesetler, ölü ruhlar ne ise, diri ruhlar ölü cesetler odur. Daha çok mikroplar, çok virüsler, çok fırtınalar, çok yangın, deprem ve doğal felaketler insanlığı tehdit edecektir.
Allah bizleri korusun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
KORONA VİRÜSÜ VE PİS MİKROPLAR
Nasıl bir insanlık ki tedbir için ihtiyaç olan maske karaborsaya düşüyor. İlahı para, vicdanı cüzdan, medeniyeti menfaat olanların, kaç gram oldukları tartan bir terazi olsa da bunların kalibresini öğrenebilsek. İcat ettikleri bombalar, yaptıkları konvansiyonel silahlar, uçtukları uzay, masumların ölümünden başka ne işe yarıyor. Para uğruna yapmadıkları ne kaldı? Cinayetler, uyuşturucular, ahlaksızlıklar, namussuzluklar, vicdansızlıklar, kadın ticaretleri, deyyusluklar ve daha neler de neler.
“Müslümanlık nerede, geçmiş bizden insanlık bile” diyen, haykıran milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ruhu şad olsun.
Hristiyan dünyası, Yahudiler dünyası beni ilgilendirmiyor. Çünkü oldum olalı, hatta tarih boyu onların savundukları medeniyetin adına “FESAT” medeniyeti denilmiştir. Müslümanların medeniyeti ise “Salah, yani mutluluk medeniyetidir.”
Ne yazık ki Müslümanlar da para uğruna birçok değerleri pazara çıkarmıştır. Hac ibadeti parayla orantılı. Umre gibi nafile ibadetler parayla orantılı. Beş vakit namaz bile neredeyse paraya tahvil edilecek. Vakıflar belli, dernekler belli, cemaatlar, tarikatlar, belli yolsuzluklar, vurgunlar, rüşvetler belli.
Allah aşkına Müslümanlık bu mu diye sorsalar, nasıl bu diyebiliriz? Yarasadan, fareden, yılandan, bulaştığı rivayet edilen “Korona” virüsü gibi domuzdan bulaşan kıskanmama virüsü de İslam alemi için bir tehlike değil midir? Diri cesetler, ölü ruhlar ne ise, diri ruhlar ölü cesetler odur. Daha çok mikroplar, çok virüsler, çok fırtınalar, çok yangın, deprem ve doğal felaketler insanlığı tehdit edecektir.
Allah bizleri korusun.