SON DAKİKA
Hava Durumu

KORONA FOBİLER VE SOSYAL HIRSIZLAR

Yazının Giriş Tarihi: 22.03.2020 17:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.03.2020 17:55
Sonra da şu satırları okuyorduk;  “Sevgi eksik olursa öpücük hiçbir değer ifade etmez.” Konuyla ilgili olarak Prof. Dr. Faruk Sümer, İshak Alaton, Sabah Gazetesi’nden Güngör Mengi, Türkiye Gazetesi’nden Gürbüz Azak, Milliyet Gazetesi’nden Yavuz Donat, Hürriyet’ten Kurthan Fişek yine Sabah Gazetesi’nden Mehmet Ali Birand, Günaydın Gazetesi’nden Memduh Bayraktaroğlu, Türkiye Gazetesi’nden Ömer Öztürkmen, tekrar Günaydın’dan Süleyman Yağız köşelerinde makaleler yazmışlardır. Hatta o dönemlerin çok önemli bilinen, daha sonraları belli iktidarların ve belli siyasetçilerin vazgeçilmezi olan Zaman Gazetesi’nden Süleyman Ünal köşesinde makale yazmıştır.
Bu yazarlar “öpüşme elleş, şimdi kimi öpsünler, öpüşmeye son, öpüşme tokalaş, erkek erkeğe öpüşmeye son, bir düşünen adamın garip alışkanlığı, erkek erkeğe öpüşme” şeklinde başlıklar atmışlardır.
Mesela bayramlarda “Siyaset beklentili öpücükler” çok olur. Genel başkanlar, onların yardımcıları, siyasi getirisi olan ‘oy’ sahipleri, kanat önderleri ve diğerleri. Hatta bazı siyasetçiler “onu öpme, bunu öpme, amcanı öpme, baldızını öpme, kimi öpeceğiz kardeşim” diye TBMM’de dert yanarken muhalefet sıralarından laf atılmıştır. “Öp babanın elini” diye,  “ya elini öp, ya kelini öp” diyerek gülüşmeler olmuştur.
Seçimi kaybeden bir politikacı ise, “Binlerce insanla tokalaşmaktan ellerim, öpüşmekten dudaklarım, konuşmaktan dilim uyuştu” demiştir. Dikkat edilirse her dönemde çıkar, menfaat ve makam hırsı ağır basmıştır. 1994’lerin anlayışı ile 2020’lerin anlayışı hiç değişmemiştir. Niçin bunları yazdım diye kendime soruyorum, cevabını da buluyorum. “Sosyal hırsızlar” devam ediyor. Peki kardeşlik nerede?, Paylaşmak nerede?, Bölüşmek nerede?, Sevinçte ve üzüntüde birlik nerede?” Utanmaz, rezil adamlar. Sanki seferberlik çıktı da ortada yiyecek, giyecek, içecek kalmamış gibi bir yağmalama yarışı.
Bir sürü iki ayaklı saldırgan. Marketlerde bir anda raflar boşalıyor “Koronavirüsü, korona harbi” halini alıyor. Halbuki dinimiz İslamın çok açık olarak şu emri vardır; “Bir yerde bulaşıcı hastalık olduğunu bilirseniz oraya girmeyiniz. Eğer bir yerde bulaşıcı hastalık varsa, siz de orada iseniz, hastalıktan kaçmak maksadıyla oradan çıkmayınız.”
Topluma zarar verici sebeplerden sakınmak, o zararlardan uzaklaşmak ve sağlığın bozulmaması için kokuşmuş şeylerden, kirlenmiş havalardan uzak durmak gerekmektedir. Hastalığa yakın olmakta tehlike vardır. Peygamberimizin mesajına mutlaka uyalım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.