Kıymetli Okuyucularım
Son zamanlarda toplum olarak yaşadığımız gerilim ve şiddet olayları, endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Halbuki ‘’Komşusu elinden ve dilinden emin olmayan kişi mümin sayılmaz’’ buyuran sevgili Peygamberimiz(ona selam olsun), 1400 küsur sene evvel ümmetini uyarmıştır. Bak. Buh. Edep. 29. Konumuzla ilgili şu örnek bize ışık tutacaktır. Davut Aleyhisselam zamanında yaşayan Hz. Lokman Hekim; güzel konuşan, terbiye ve ahlak sahibi bir insandı. Siyah renkli bir köle idi. Bir sohbet sırasında adamın birisi ona şöyle diyor: ‘’Sen bir koyun çobanısın. İnsanlar sözlerini neden önemsiyorlar?’’ Lokman, şu cevabı veriyor: ‘’Ben gözümü harama kapadım. Az yemekle yetindim. Verdiğim sözleri yerine getirdim. Beni ilgilendirmeyen şeylere karışmadım.’’
Kıymetli Okuyucularım
Hz. Lokman’a efendisi bir koyun kesip, en iyi iki parçasını kendisine getirmesini istemiş. O da kestiği koyunun dilini ve kalbini çıkarıp götürmüş. Sonra da bir koyun daha kesip en kötü iki parçasını atmasını istemiş. Lokman da kestiği koyunun dilini ve kalbini koparıp atmış. Efendisi sebebini sorunca o da şöyle demiş: ‘’İyi oldukları zaman dilden ve kalpten iyisi yoktur. Kötü oldukları zaman da onlardan kötüsü yoktur.’’ Hz. Lokman’a ait olduğu söylenen şu söz de çok anlamlıdır: ‘’Dört yerde; dört şeyi koru, iki şeyi unutma, iki şeyi de unut. Koruman gerekenler; namazda gönül, halk içinde dil, yemekte boğaz, el evinde gözdür. Unutulmayacak iki şey ise Allah’ın büyüklüğü ve ölümdür. Unutulması gerekenler ise birine yaptığın iyilik ve sana yapılan kötülüktür.’’ diyor.
Kıymetli Okuyucularım
İyiliği emredip, kötülüğü yasaklamak; sağlıklı bir kamuoyu, huzurlu bir toplum için önemlidir. Kargaşaya, kavgaya, tecavüze, adaletsizliğe mani olmak, gerilimleri önlemek, doğrudan doğruya kamuyu ilgilendirir. Onun için yetkili merciiler görevli ve mesuldürler. Toplumda gerilime, ayrıştırmaya ortam hazırlayan her türlü davranış ve teşebbüs yanlıştır ve hatadır. Ancak başta siyasi şahsiyetler olmak üzere konuşma üslubu, gerilimi arttırmaktadır. Örnek ve model olması gerekenler, söz ve davranışlarına hakim olmak zorundadırlar. Toplumun kollektif(ortak) şuuru iyiliğin egemen olmasını istemektedir. Atalarımızın ‘’Gururlanma Padişahım(sultanım) senden büyük Allah var. ‘’ ikaz ve uyarısı her dönemde önemini korumuştur. Kim ya da kimler hata yapmış ki suç işleyen bir katilin, suç makinesi olduğu ve daha önceden onlarca suça karıştığı haberlere yansıyor. İnsan kahroluyor. ‘’Ey adalet, nerdesin!’’ diye feryat edesi geliyor. Nasıl bir Müslüman toplumuz ki hırsızlık adeta meslek haline getirildi. Saldırıya uğrayan sağlıkçılarımızdan insan utanıyor. Allah’tan korkmayan, kuldan utanmayan toplumun yüzkarası tiplerinden artık hesap sorulmalı ve cezalar caydırıcı olmalıdır. Hem diller hem kalpler hem de kanunlar iyi ve güzelden yana olmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
KONUŞMA ÜSLUBU, DİL VE KALP
Son zamanlarda toplum olarak yaşadığımız gerilim ve şiddet olayları, endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Halbuki ‘’Komşusu elinden ve dilinden emin olmayan kişi mümin sayılmaz’’ buyuran sevgili Peygamberimiz(ona selam olsun), 1400 küsur sene evvel ümmetini uyarmıştır. Bak. Buh. Edep. 29. Konumuzla ilgili şu örnek bize ışık tutacaktır. Davut Aleyhisselam zamanında yaşayan Hz. Lokman Hekim; güzel konuşan, terbiye ve ahlak sahibi bir insandı. Siyah renkli bir köle idi. Bir sohbet sırasında adamın birisi ona şöyle diyor: ‘’Sen bir koyun çobanısın. İnsanlar sözlerini neden önemsiyorlar?’’ Lokman, şu cevabı veriyor: ‘’Ben gözümü harama kapadım. Az yemekle yetindim. Verdiğim sözleri yerine getirdim. Beni ilgilendirmeyen şeylere karışmadım.’’
Kıymetli Okuyucularım
Hz. Lokman’a efendisi bir koyun kesip, en iyi iki parçasını kendisine getirmesini istemiş. O da kestiği koyunun dilini ve kalbini çıkarıp götürmüş. Sonra da bir koyun daha kesip en kötü iki parçasını atmasını istemiş. Lokman da kestiği koyunun dilini ve kalbini koparıp atmış. Efendisi sebebini sorunca o da şöyle demiş: ‘’İyi oldukları zaman dilden ve kalpten iyisi yoktur. Kötü oldukları zaman da onlardan kötüsü yoktur.’’ Hz. Lokman’a ait olduğu söylenen şu söz de çok anlamlıdır: ‘’Dört yerde; dört şeyi koru, iki şeyi unutma, iki şeyi de unut. Koruman gerekenler; namazda gönül, halk içinde dil, yemekte boğaz, el evinde gözdür. Unutulmayacak iki şey ise Allah’ın büyüklüğü ve ölümdür. Unutulması gerekenler ise birine yaptığın iyilik ve sana yapılan kötülüktür.’’ diyor.
Kıymetli Okuyucularım
İyiliği emredip, kötülüğü yasaklamak; sağlıklı bir kamuoyu, huzurlu bir toplum için önemlidir. Kargaşaya, kavgaya, tecavüze, adaletsizliğe mani olmak, gerilimleri önlemek, doğrudan doğruya kamuyu ilgilendirir. Onun için yetkili merciiler görevli ve mesuldürler. Toplumda gerilime, ayrıştırmaya ortam hazırlayan her türlü davranış ve teşebbüs yanlıştır ve hatadır. Ancak başta siyasi şahsiyetler olmak üzere konuşma üslubu, gerilimi arttırmaktadır. Örnek ve model olması gerekenler, söz ve davranışlarına hakim olmak zorundadırlar. Toplumun kollektif(ortak) şuuru iyiliğin egemen olmasını istemektedir. Atalarımızın ‘’Gururlanma Padişahım(sultanım) senden büyük Allah var. ‘’ ikaz ve uyarısı her dönemde önemini korumuştur. Kim ya da kimler hata yapmış ki suç işleyen bir katilin, suç makinesi olduğu ve daha önceden onlarca suça karıştığı haberlere yansıyor. İnsan kahroluyor. ‘’Ey adalet, nerdesin!’’ diye feryat edesi geliyor. Nasıl bir Müslüman toplumuz ki hırsızlık adeta meslek haline getirildi. Saldırıya uğrayan sağlıkçılarımızdan insan utanıyor. Allah’tan korkmayan, kuldan utanmayan toplumun yüzkarası tiplerinden artık hesap sorulmalı ve cezalar caydırıcı olmalıdır. Hem diller hem kalpler hem de kanunlar iyi ve güzelden yana olmalıdır.