Kıyamet "Kalkmak, dikilmek, ayaklanmak" anlamlarına gelmektedir.
Evrenin düzeninin bozulması, her şeyin alt üst edilerek yok olması, yok olan ve ölen şeylerin yeniden yaratılıp, diriltilerek ayağa kalkması ve mahşere doğru yönelmesi kıyametin terim anlamıdır. Yani kıyamet genel bir ölümden sonra, genel bir dirilişi kapsamaktadır. Kıyametin kopması, aklın imkansız göreceği bir göreceği bir olay değildir. Çünkü evrenin yaratıcısı ve yöneticisi olan Allah'ın, evrendeki düzeni bozması, dolayısıyla bugün tabiatı düzenleyen kanunların alt üst olması akıl açısından mümkündür.
Kıyamet suresinin 6-12 ayetlerinde yüce Rabbimiz "İnsan kıyamet günü ne zamanmış diye sorar. O gün insan kaçacak yer neresi diyecektir. Hayır, hayır, kaçıp sığınacak yer yoktur. O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbi'nin huzurudur" buyurmaktadır. Yine infitar suresinin 1 ve 5. ayetlerinde yüce Allahımız "Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar" buyurmaktadır.
Kuran'da kıyamet günü, saat, vakıa (kesin olarak meydana gelecek olan) ettammetül kübra (en büyük felaket ve bela), Hakk'a (gerçek olan), gaşiye (şiddetiyle birden bire halkı saran), Karia (kapıyı çalacak gerçek) gibi isimlerle de anılmıştır. Kıyamet günü önce müminlerin ruhları alınarak ahirete geçmeleri sağlanacak, böylece kıyamet, insanların kötüleri ve kafirler üzerine kopacaktır. Buhari, Müslim, İbni Mace Fiten bahisleri (Bakınız Türkiye Diyanet Vakfı yayınları, İslam İlmihali. Cilt 1-sayfa 121-126)
Kıyametin kopacağı zamanı ne Peygamberimiz ne de ona vahiy getiren Cebrail Aleyhisselam bilemezler. Çünkü Allah bildirmemiştir. Kıyametin kopacağı zamanı sadece Allah bilmektedir. Lokman Suresi'nin 34. ayetinde yüce Rabbimiz "Kıyamet vakti hakkındaki bilgi ancak Allah katındadır" buyurmaktadır.
Burada önemli olan kıyametin ne zaman kopacağını bilmek değil, onun kopmasıyla başlayacak olan ebedi hayata gerektiği şekilde hazırlanmak Müslüman'a yakışan davranıştır. Şanlı Peygamberimiz bazı mübarek sözlerinde kıyametin yaklaştığını gösteren alametlerden insanları haberdar etmiştir. Kıyametin alametleri ikiye ayrılır. Küçük alametler ve büyük alametler. Burada alametlerin büyük veye küçük olarak değil, önemlerinden dolayı ve açıklanan sebeplerden dolayıdır.
Devam edecek...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Kıyamete hazırlanmak ve insanlık - 2
Evrenin düzeninin bozulması, her şeyin alt üst edilerek yok olması, yok olan ve ölen şeylerin yeniden yaratılıp, diriltilerek ayağa kalkması ve mahşere doğru yönelmesi kıyametin terim anlamıdır. Yani kıyamet genel bir ölümden sonra, genel bir dirilişi kapsamaktadır. Kıyametin kopması, aklın imkansız göreceği bir göreceği bir olay değildir. Çünkü evrenin yaratıcısı ve yöneticisi olan Allah'ın, evrendeki düzeni bozması, dolayısıyla bugün tabiatı düzenleyen kanunların alt üst olması akıl açısından mümkündür.
Kıyamet suresinin 6-12 ayetlerinde yüce Rabbimiz "İnsan kıyamet günü ne zamanmış diye sorar. O gün insan kaçacak yer neresi diyecektir. Hayır, hayır, kaçıp sığınacak yer yoktur. O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbi'nin huzurudur" buyurmaktadır. Yine infitar suresinin 1 ve 5. ayetlerinde yüce Allahımız "Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar" buyurmaktadır.
Kuran'da kıyamet günü, saat, vakıa (kesin olarak meydana gelecek olan) ettammetül kübra (en büyük felaket ve bela), Hakk'a (gerçek olan), gaşiye (şiddetiyle birden bire halkı saran), Karia (kapıyı çalacak gerçek) gibi isimlerle de anılmıştır. Kıyamet günü önce müminlerin ruhları alınarak ahirete geçmeleri sağlanacak, böylece kıyamet, insanların kötüleri ve kafirler üzerine kopacaktır. Buhari, Müslim, İbni Mace Fiten bahisleri (Bakınız Türkiye Diyanet Vakfı yayınları, İslam İlmihali. Cilt 1-sayfa 121-126)
Kıyametin kopacağı zamanı ne Peygamberimiz ne de ona vahiy getiren Cebrail Aleyhisselam bilemezler. Çünkü Allah bildirmemiştir. Kıyametin kopacağı zamanı sadece Allah bilmektedir. Lokman Suresi'nin 34. ayetinde yüce Rabbimiz "Kıyamet vakti hakkındaki bilgi ancak Allah katındadır" buyurmaktadır.
Burada önemli olan kıyametin ne zaman kopacağını bilmek değil, onun kopmasıyla başlayacak olan ebedi hayata gerektiği şekilde hazırlanmak Müslüman'a yakışan davranıştır. Şanlı Peygamberimiz bazı mübarek sözlerinde kıyametin yaklaştığını gösteren alametlerden insanları haberdar etmiştir. Kıyametin alametleri ikiye ayrılır. Küçük alametler ve büyük alametler. Burada alametlerin büyük veye küçük olarak değil, önemlerinden dolayı ve açıklanan sebeplerden dolayıdır.
Devam edecek...